"çürümeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • التحلل
        
    • تتعفن
        
    • أتعفن
        
    • أتعفّن
        
    • التعفن
        
    çürümeyi hızlandırmak için cesedi lale bahçesinde eksanguinatladıktan sonra onu plastik sargıyla kapattım. Open Subtitles عبئته بلاستيكياً بعدما قُمت بوضع جُثته في حديقة نبات الخزامى لتسريع مُعدل التحلل
    Burada çürümeyi engellemek için deriler krom ve benzeri toksinlerle işlenir. Open Subtitles مواد قاتله مثل الكروم وغيرها من السموم لوقف التحلل.
    Bu, çürümeyi hızlandırdı ve sana mükemmel mazeret verdi. Open Subtitles الذي سيسرع التحلل و يعطيك حجة الغياب المثالية
    Sen, kalpsiz piçin tekisin. Burada çürümeyi hak ediyorsun. Open Subtitles أنت وغد عديم الإحساس تستحق أن تتعفن هنا.
    Masanda oturmak yerine, zindanlarında çürümeyi yeğlerim. Open Subtitles أفضل أن أتعفن في زنزانتك على الجلوس إلى مائدتك
    Çünkü burada çürümeyi tercih ederim. Open Subtitles لأنني أفضل ان أتعفّن هنا
    çürümeyi dışarıda tutup, bölgemizin kirlenmesini önlemek için pencereleri tahtayla kapatıp kum torbalarını istifledik. Open Subtitles بحشو النوافذ وتكويم اكياس الرمل لإبقاء التعفن بالخارج من إفساد مجتمعنا
    Yani katil çürümeyi hızlandırmak istemiş. Open Subtitles على مستوى الجزيء إذا .. فقد أراد القاتل استعجال عملية التحلل
    Cesetleri mumyalıyorlar. Formaldehit çürümeyi yavaşlatıyor. Open Subtitles يقومون بتحنيط الجثث الفورمالديهيد يُبطئ من عملية التحلل البكتيري
    Doğada asitler çürümeyi hızlandırır. Open Subtitles ‫في الطبيعة، تسرع الأحماض التحلل
    Kuruluk çürümeyi yavaşlatmış olmalı. Open Subtitles لابُد أن الجفاف أبطىء من عملية التحلل
    Akbabalar çürümeyi hızlandırır. TED النسور تسرع عملية التحلل.
    çürümeyi engeller. Open Subtitles انه يمنع الجسد من التحلل
    Borulardan gelen buhar çürümeyi hızlandırmış. Open Subtitles بخار الأنابيب سارع من التحلل
    Gerçekten hapiste çürümeyi yeğlerim dedi mi? Open Subtitles هل قالت حقاً أنّها تفضل أن تتعفن بالسحن ؟ ..
    Ava onun şirketi ele geçirmesindense çürümeyi yeğlerim dedi. Open Subtitles إيفا)، قالت أنّها تفضل أن تتعفن) على أن تراه يستولي على شركتها
    İspiyoncu olarak adım çıkacağına hapiste çürümeyi tercih ederim. Open Subtitles أفضل أن أتعفن في السجن من أن أصير واشيًا
    Hapiste çürümektense çöpte çürümeyi tercih ederim, bu yüzden... Open Subtitles حسناً ، أود أن أتعفن إلى حد ما في مكب النفايات و بعد ذلك في السجن ، لذا
    Bilmemektense hapiste çürümeyi tercih... Open Subtitles أفضّلأ أن أتعفّن في السجن وأنا أعرف...
    çürümeyi engeller. Open Subtitles إنه يمنع الأشياء من التعفن
    Perry Smith ömrünün sonuna kadar hapiste çürümeyi hak ediyordu. Open Subtitles ما كان يستحقه (بيري سميث) هو التعفن في السجن لبقية حياته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more