Biricik modeliyle birlikte Norveç'te çığ altında kalıp öldü. | Open Subtitles | مات بسبب انهيار جليدي عندما كان في النرويج برفقة العارضة الوحيدة التي كان يعمل معها |
çığ düştüğünde kar altında kalırsan, hangi yöne doğru kazacağını bulmak için sadece tüküreceksin. | Open Subtitles | لو أنك علقتَ تحت انهيار جليدي ينبغي عليك أن تبصق لتعرف أي طريق ينبغي أن تحفر فيه |
Ya çığ tarafından yutulursun ya da bir kaya yuvarlanabilir. | Open Subtitles | أو تتلقى ضربة من قبل إنهيار جليدي أو أنزلاق صخريّ. |
çığ geldiğinde dışarı çıkmamız bir hafta sürdü. | Open Subtitles | عندما جاء الانهيار الجليدى أستغرقنا أسبوعا للخروج منه |
çığ düşmesi, ok olayı taştaki sembol... | Open Subtitles | الإنهيار الجليدى ، السهم العلامة على الحجارة |
Peki daha önce hiçbiriniz kıçınızda sizi kovalayan bir çığ ile snowboard yapmışmıydınız? | Open Subtitles | أيّ أحد منكم عمل حركة "آر - 4" المنحنيةعلىلوحةتزلج.. بينما كان أنهيار جليدي يسعى وراءكم؟ |
Her yıl sadece İsviçre Alplerinde 30,000 çığ meydana gelebilir. | Open Subtitles | ، في أيِّ شِتاء مُحدَّد يُمكن أن يحصل 30,000 إنهيار ثلجي في .جبال الالب السويسرية وحدها |
çığ düşerse beni uyandır. | Open Subtitles | أيقظنيّ إذا كان هناك إنهيار جليديّ. |
Pardon, sizin dilde söyleyince çok garip geliyor. "Bir çığ." | Open Subtitles | آسف هذا يبدو شيئا غريبا عندما نقول ذلك باللغة الإنجليزية انهيار جليدي |
Tıpkı ailemin ben 9 yaşındayken bir çığ kazasında öldüğünde bana evini açması gibi. | Open Subtitles | مثل عندما توفي والدي في انهيار جليدي حينها كان عمري 9 سنوات منحني المنزل |
Bir çığ olduğunda ve korktuğumuzda hemfikir olabilirsek geri kalan her şey tamamdır. | Open Subtitles | - اسمعني إذا استطعنا أن نتفق أن هناك انهيار جليدي وأننا كنا خائفين ولكن كل شيء حدث على ما يرام |
İyice ısınınca yıkılacak, çığ halinde. | Open Subtitles | وعندما يدفئ سيسقط ويحدث انهيار جليدي |
Ya çığ tarafından yutulursun ya da bir kaya yuvarlanabilir. | Open Subtitles | أو تتلقى ضربة من قبل إنهيار جليدي أو أنزلاق صخريّ. |
çığ gibi düşme riski taşıyan bu kızı davet ederek, kayak tatilimi zehir etmeyeceğim. | Open Subtitles | لَكنِّي ما كُنْتُ ستُخرّبُ عطلة نهاية إسبوع مزلاجتي بدعوة هذه البنتِ الذي يَبْدو مثل خطرِ إنهيار جليدي. |
Amerika'nın Rockie Dağlarında her yıl 100.000 çığ, yamaçlarda tabiatın beyaz terörünü yaşatır. | Open Subtitles | فيالجبالالأمريكية، مئة ألف إنهيار جليدي يدمروا المنحدرات كل شتاء. |
Tanrısız, çakıl taşı oynatılmış ve çığ serbest kalmış ve 1. | Open Subtitles | بدون الإيمان بالله، تُزاح الحصاة، ويحدث الانهيار الصخري، |
Hepsine bir çığ gibi saldırır, panzerlere ağır toplara ve bütün makineli tüfeklere! | Open Subtitles | الانهيار كله اتهام ضد الدبابات , ضد المدفعية , ضد كل من المدافع الرشاشة |
Saatte 400 kilometre süratle düşen çığ, yoluna çıkan her şeyi yok ediyor. | Open Subtitles | متحركاً بسرعة 250 ميل في الساعة، فإن الإنهيار الثلجي يدمر كل شئ في مساره. |
Eğer çığ düşmesini birisi başlattıysa gerekçesi de oradadır, değil mi? | Open Subtitles | إذا أطلق شخص هذا الإنهيار فالسبب يقع هنا |
Hiç tam arkasında çığ varken snowboard üstünde R4 risk kategorisinde bir yamaçtan kayan var mı? | Open Subtitles | أيّ أحد منكم عمل حركة "آر - 4" المنحنيةعلىلوحةتزلج.. بينما كان أنهيار جليدي يسعى وراءكم؟ |
Şuanda büyük bir çığ riski var. Kötü bir üne sahip olan Kara dağ sırtı boynuzu | Open Subtitles | .خطر حدوث إنهيار ثلجي يكون شديدا ً مُرتفِع ٌ 1000 متر فوق كريندلولد |
çığ düşerse beni uyandır. | Open Subtitles | أيقظنيّ إذا كان هناك إنهيار جليديّ. |
çığ düştü! | Open Subtitles | ( (إيني لاوين! |
Ne demezsin, bu hastane ardında bıraktığın çığ gibi erkeklerle dolu. | Open Subtitles | نعم ، حسناً ، هذه المستشفي مليئة بالرجال الذين تخليتي عنهم أثناء سهرك |
Yüzlerce adam soğuktan kırıldı yada canlı canlı çığ altında kaldılar. | Open Subtitles | مئات الرجال ماتوا من التعرّض أو دفنوا احيّاء تحت الإنهيارات الجليدية. |