"çığlık attım" - Translation from Turkish to Arabic

• صرخت
• وصرخت
• لقد قمت بالصراخ
• صرختُ

Daha da yaklaştım ve gerçekten çığlık attım.
و عندما أقتربت أكثر و أكثر , في الواقع صرخت

O kadar yüksek sesle çığlık attım ki.., ...birilerinin polisi aramadığına şaşırdım.
لقد صرخت بصوت عالي جدا وتفاجأت بأن أحدا لم يتصل بالشرطة

Ben bir adamın arkasından yürüdüm ve tırnaklarımı boynuna geçirme arzusuyla neredeyse çığlık attım.
انا قد مشيت خلف ظهر رجل وتقريبا صرخت مع الرغبة لأغراق أظافري في عروق رقبته

Mesela, "Geçen Yaz Elm Sokağı'nda Ne Yaptığını Duyunca çığlık attım" gibi filmlere.
وصرخت عندما كنت أعرف ما أنت فعلت الصيف الماضي على أنواع شارع الدردار.

Bu kederi ve acıyı taşıyamadığım için çığlık attım.
... لقد قمت بالصراخ لأنني لم استطع تحمل الألم و الحزن ...

Üç gerçek filmde çığlık attım ben. Benim kadar iyi çığlık atan--
صرختُ في 3 أفلام مهمّة، إن كنتُ أجيد أمراً فهو...

O kadar sesli çığlık attım ki, Robert'ın beni Kralormanı'ndan duyduğuna eminim.
لقد صرخت بصوتٍ عالي لدرجة أنني كنت متأكدة أن روبرت يستطيع سماعي في كينجز وود

Sanırım öyle bir çığlık attım ki, onu korkuttum.
أعتقد بأني صرخت بصوت عالي لذلك أخفته وذهب بعيدا

Durmadan bağırıp çığlık attım ve sonra kafamda bir ses ayağa kalkmamı çunku kimsenin yardıma gelmeyeceğini söyledi.
صرخت و صرخت و بعدها صوت ما بداخلي أخبرني بأن أدافع عن نفسي لأنه لن يأتي أحد لنجدتي.

O kadar sesli çığlık attım ki beni neredeyse uçaktan atacaklardı.
صرخت بصوت عالِ وهم كادوا .يرموني من الطائرة

çığlık attım ve sesim çıkmadı.
لقد صرخت و لم أصدر صوتاً بعد ذلك

- Tamam Carsen saçımı çektiğinde biraz çığlık attım.
- حسنا, لذلك صرخت قليلا عندما قام كاريس بجذبي من شعري

Ben çığlık attım ve sen de kapıya doğru atıldın.
.لقد صرخت وأنت هرعت نحو الباب

Oh, Tanrım. Tam suratına çığlık attım.
ياالهي، لقد صرخت في وجهه للتو

Sevgili Lena, mektubunu alınca 10 dakika kadar çığlık attım.
عزيزتي (لينا) عندما قرأت رسالتك صرخت لحوالي 10دقائق

Tabi çığlık attım.
لقد صرخت.. اعترف

çığlık attım ve döndüm.
صرخت و عدت أدراجى

Sabrım taşana kadar ellerimle sıraya vurdum ve çığlık attım.
أخذت أضرب المكتب بيديّ حتى نفدت قدرتي على التحمل وصرخت.

Evet, bir keresinde dönme dolaptaydım ve vajinasında örümcek görmüş bir kız gibi çığlık attım.
نعم، لقد ركبت عجلة فيريس مرة، وصرخت مثل فتاة صغيرة التي رأت عنكبوت في مهبلها

Görünce çığlık attım.
لقد قمت بالصراخ من هنا

çığlık attım.
وقد صرختُ.