"çıkıyor ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • وليست
        
    • وهي تحدث
        
    Yani grup iyi lider olan erkeklere genellikle destek çıkıyor ve zorbalara kesinlikle arka çıkmıyor. TED إذاَ فالجماعة داعم كبير للقادة الناجحين، وليست داعمة إطلاقاً للمتنمرين.
    Ama her bağlantının rengi rastgele ortaya çıkıyor ve rengini seçme ya da değiştirme şansınız yok. TED لكن لون كل اتصال فردي يظهر عشوائيا، وليست هناك طريقة لاختيار أو تغيير لونه.
    Doktoru tesadüfen klinik genetik eğitimi almış biri çıkıyor ve Nick'in durumuna bir anlam veremiyor. Ancak "Bu çocuğun gen haritasını çıkartalım" diye düşünüyor. TED تصادف أن طبيبه لديه خلفية في علم الوراثة السريري وليست لديه أي فكرة عما يحصل، لكنه قال، "دعونا نقم بسلسلة جينوم هذا الطفل."
    Aynı yaratık farklı bir çehreyle karşımıza çıkıyor ve bugün bunu bir kez daha yaşıyoruz. Open Subtitles إنها نفس الوحشية بوجهٍ مختلف وهي تحدث مرة أخرى اليوم ؟
    Aynı yaratık farklı bir çehreyle karşımıza çıkıyor ve bugün bunu bir kez daha yaşıyoruz. Open Subtitles إنها نفس الوحشية بوجهٍ مختلف وهي تحدث مرة أخرى اليوم ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more