"çıkabilirsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الخروج
        
    • إنصرف
        
    • مواعدة
        
    • أن تخرج
        
    • انصراف
        
    • تظهرى
        
    • ان تخرجي
        
    • إنصراف
        
    • يمكنك الصعود
        
    • يمكنك أن تظهر
        
    • يكفي لتخرج
        
    • ميزة الذهاب
        
    • لن تنصرف
        
    • الخروجُ
        
    • أن تخرجي من
        
    Veya ayağını keserim, ayağa kalkıp buradan bir hafta sonra çıkabilirsin. Open Subtitles يمكنني بتر قدمك فقط، وسيكون بإمكانك الخروج من هنا خلال أسبوع.
    Uyuyamazsan dışarı çıkabilirsin. Open Subtitles بوسعك دائماً الخروج إن لم تتمكن من النوم.
    Randy, artık çıkabilirsin, tabi orası hoşuna gitmediyse. Open Subtitles راندي يمكنك الخروج الآن مالم كنت تمتع نفسك هناك
    Evet. Güzel. çıkabilirsin. Open Subtitles حسناً, إنصرف يعجبني هذا.
    18 olduğunda, istediğin kadar 16 yaşındakilerle çıkabilirsin. Open Subtitles عندما تبلغين الـ18 يمكن مواعدة الكثير من فتيان الـ16 قدر ما ترغبين
    Artık gidip istediğin kişinin üstüne çıkabilirsin. Open Subtitles أنت الآن حر في الخروج و تتسلق من ترغب فيه
    O kadın giderse çıkabilirsin demedim. Open Subtitles أنا لم اقل إنك يمكنك الخروج اذا هي غادرت
    Kapı tek yönlü. Dışarı çıkabilirsin ama kimse içeri giremez. Open Subtitles الطريق الوحيد هو الباب يمكنك الخروج و لكن لا تستطيع الدخول
    Ailenin sağlık sigortasından çıkabilirsin. Open Subtitles بأمكانك الخروج من تحت رعاية والديك الصحية
    Mahkûm değilsen, dışarı çıkabilirsin. Open Subtitles إن لم تكن سجيناً فلك حرية الدخول و الخروج
    Çıkabilmen için nihai tavsiye benden geçiyor, yani eğer uyumlu davranırsan 72 saatten çok daha önce çıkabilirsin, anlaştık mı? Open Subtitles سأقوم بتوصية نهائية بشأن خروجكِ، و إذا كنتِ متعاونة، بوسعك الخروج أقرب من الانتظار 72 ساعة، اتفقنا؟
    Kendine bir taksi çağırıp, yandan çıkabilirsin. Open Subtitles يمكنك الاتصال بسيارة اجرة بنفسك و الخروج من الباب الخلفي
    Bundan sonraysa, sadece bir tür nefretle harmanlanmış bakışlarla dışarı çıkabilirsin ama asla terk edemezsin. Open Subtitles بعد ذلك، انها مجرد معلق الخروج مع شخص نوع من يكره لكم ولكن لا يمكنك الحصول عليه معا للمغادرة.
    Tek başına olursan buradan çıkabilirsin ve onun peşinden gidersin. Open Subtitles أنتَ فقط يمكنكَ الخروج ويمكنكَ اللحاق بها
    Ondan sonra çıkmak istersen çıkabilirsin. Open Subtitles ولو أردت الخروج بعدها فأنت خارج لا محالة.
    çıkabilirsin Teğmen. Open Subtitles أيها الملازم لقد قال لك إنصرف
    Nichole, siyah olduğun için sadece siyah çocuklarla çıkabilirsin diye bir şey yok. Open Subtitles حسناً، نيكول إنه فقط تعلمين أنه لمجرد أنك سوداء لا يعني أنك لا تستطيعين مواعدة غير الأولاد السود
    Dışarı çıkabilirsin olmuş olan o dehşet verici şeylerin üstüne kapıyı kapatabilirsin. Open Subtitles يمكنك ببساطة أن تخرج وتغلق الباب على كل الأشياء المروعة التي حدثت
    - çıkabilirsin. - Gerçekten mi? Open Subtitles انصراف - حقاً -
    Venna. Dışarı çıkabilirsin. Gidiyor. Open Subtitles فينا, يمكنك ان تظهرى, لقد رحل لقد حاول ان يعود
    Şimdi çıkabilirsin eğer iyi davranmaya söz verirsen. Open Subtitles يمكنكي ان تخرجي الان اذا وعدتني بحسن التصرف
    Teğmen, çıkabilirsin. Open Subtitles أيها الملازم .. إنصراف
    Eğer görmezsen, şu sandalyenin üzerine çıkabilirsin ve ben de seni omzuma alır... Open Subtitles وإذا لا تستطيع، يمكنك الصعود على ذلك الكرسي، يمكنني أن أضعك فوق أكتافنا...
    çıkabilirsin artık. Open Subtitles يمكنك أن تظهر الآن
    - Konu şu ki, yanında birileri olmadan da çıkabilirsin. Open Subtitles -المشكلة هي أنك كبير بما يكفي لتخرج في موعد دون أن تصطحب معاونين
    Günde iki defa tuvalete çıkabilirsin. Open Subtitles ميزة الذهاب إلى الحمام مرتين في اليوم
    çıkabilirsin demedim Yüzbaşı. Open Subtitles أنت لن تنصرف كابتن
    Artık çıkabilirsin. Open Subtitles يمكنكِ الخروجُ الآن
    Buradan gidebilirsin... sistemin dışına çıkabilirsin. Open Subtitles تستطيعين أن تخرجي من هنا أن تخرجي من النظام بالكامل يمكننا كلينا أن نخرج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more