Şirketlerinin çıkarına aykırı davranıyorlar. | TED | و هم يتصرفون بما لا يصب في مصلحة شركتهم. |
Bunların hangisi ulusun çıkarına değil? | Open Subtitles | كيف لا يكون اياً من هذا في مصلحة البلاد؟ |
Bence yarın hakime gitmeden bir karara varmamız hepimizin çıkarına olacaktır. | Open Subtitles | أعتقد جميعنا يوافق انها من مصلحة الجميع أن نسوي هذا من دون أن نذهب الي القاضي غداً |
Doğru şeyi yapmamız hepimizin çıkarına olacak. | Open Subtitles | ، و الآن ، و لمصلحة كل شخص فينا . سنفعل الشىء الصحيح |
Şehrin yüzde 80'ini boğmak mı? Kimin çıkarına bu? | Open Subtitles | لمصلحة من كان إغراق 80 بالمائة من المدينة؟ |
Senin çıkarına olduğu için bana ödeme yapacağını söyleyelim. | Open Subtitles | لنقل أنك ستدفع لى لأنه من مصلحتك أن تفعل |
Bana iyilik yapma. Bu da senin çıkarına zaten. | Open Subtitles | هذا ليس معروفاً تسديه لي لأنه في مصلحتك أيضاً |
Bize sunduğunuz anlaşmanın halkımın çıkarına uygun olmadığına... karar verdim. | Open Subtitles | انا استنتج ان هذة الاتفاقية لا تحقق المصالح العليا لشعبي |
Mandiba'nın şehir üzerindeki kontrolünü azaltmak, çıkarına olacağı için mi bana yardım ediyorsun? | Open Subtitles | " هل تساعدني لأن تقويض سيطرة " مانديبا على هذه المدينة مفيد لمصالح أعمالك ؟ |
Şimdi ofisine geçmesi kimsenin çıkarına olmayacaktır özellikle de kendisi için. | Open Subtitles | إدارته للمكتب الآن ليست في مصلحة أحد لا سيّما مصلحته |
Bir an önce, petrol çıkarmaya başlaman herkesin çıkarına olacaktır. | Open Subtitles | سيكون في مصلحة الجميع لو بدأت بضخ البترول فوراً |
Ve daha kararlı ve güvenli bir dünya sağlamanın her tarafın çıkarına olduğu gerçeğine dayanarak. | Open Subtitles | وعلى أساس مصلحة كل الأطراف أننا سنتفق على أي شيء سيقود إلى كوكب أكثر أماناً و استقراراً |
daha da zorlaştırır. Bu kimin çıkarına hizmet etmektedir? | TED | لكن مصلحة من تخدم كل هذه الأشياء ؟ |
Flaman hükûmeti verdiği bir talimatla, sivil memurlardan halkın çıkarına olduğunu düşündükleri müddetçe yaptıkları işe devam etmelerini istedi. | Open Subtitles | الحكومة الهولندية كانت قد وزعت ...تعليمات لموظفى الخدمة المدنية بالبقاء فى وظائفهم ماداموا... يعتقدون فى بقائهم مصلحة الشعب |
Bunu, o an ülke çıkarına gördüğüm için yaptım. | Open Subtitles | أنت مجنون- لقد فعلت- هذا لمصلحة البلاد كما كنت أتصور وقتها |
- Nerio Winch'i öldürmek, şirketin çıkarına mıydı? | Open Subtitles | "هل كان مقتل (نيريو) مهم لمصلحة المجموعة؟" |
Caesar ile uzlaşmak, hepimizin çıkarına. | Open Subtitles | أن نتصالح مع (قيصر) الآن لمصلحة روما |
Senin çıkarına olacağına kesin olarak inanmıyorum. | Open Subtitles | أنت لست على قناعة مؤكدة بأن هذا سيصب في مصلحتك |
Senin çıkarına olmayan herhangi bir şeyi asla bir şey önermem. | Open Subtitles | لن أقترح شيئاً في غير مصلحتك أبداً |
Bu da, güven bana, senin çıkarına. | Open Subtitles | لذا، الثقة بي، هو أفضل ما لديكم من المصالح. |