Eğleniyordu, çıkarıyordu orman nimetlerinin tadını. | Open Subtitles | كان يقوم برش الماء على جسمه يستمتع بلذّات الغابة الرائعة |
Eğleniyordu, çıkarıyordu orman nimetlerinin tadını. | Open Subtitles | كان يقوم برش الماء على جسمه يستمتع بلذّات الغابة الرائعة |
Depodan bir dizüstü bilgisayar çıkarıyordu, sabit sürücüsünü kontrol edeceğiz ama çok kötü hasar görmüş durumda. | Open Subtitles | كان يُخرج حاسباً محمولاً من وحدة التخزين سنفحص القرص الصلب, ولكنه تأذى بشدة |
Anlarsın, geçen gece John çöpü dışarı çıkarıyordu... ve sürekli konteynırın dışına bir şeyler döküyordu.. | Open Subtitles | في تلك الليلة (جون) كان يُخرج القمامة وكان يُسقِط الأشياء من الحاوية |