| Nişancımız şüphelinin cebinden küçük siyah bir şey çıkardığını söyledi. | Open Subtitles | حصلت عليه. إستمع رجل البندقية يبلغ عن جسم مظلم صغير يخرجه من جيبه |
| Nişancımız şüphelinin cebinden küçük siyah bir şey çıkardığını söyledi. | Open Subtitles | حصلت عليه. إستمع رجل البندقية يبلغ عن جسم مظلم صغير يخرجه من جيبه |
| Tony, öfkenin onu dışarı çıkardığını söylemişti. | Open Subtitles | توني قال الغضب يخرجه |
| Hangi yalanlarla tehditlerin onu evinden ayırıp bu uzun yürüyüşe çıkardığını. | Open Subtitles | الأشياء و التهديدات أوصلته إلى هذه المسيرة البعيدة من الموطن |
| Hangi yalanlarla tehditlerin onu evinden ayırıp bu uzun yürüyüşe çıkardığını. | Open Subtitles | الأشياء و التهديدات أوصلته إلى هذه المسيرة البعيدة من الموطن |