Sesimi çıkarmadım Karl Heinz çünkü babam buradayken münakaşa çıkarmak istemedim. | Open Subtitles | لقد أبقيت فمي مغلقاً لأنني لم أرد أن أتجادل في حضور أبي |
Ama bana hayatta inanmayacağını bildiğimden sesimi çıkarmadım. | Open Subtitles | لكنِّي علمت بأنّك لن تصدقني أبدا لذا أبقيت فمي مغلقاً |
Bu kıyafet çok havalı olduğu için çıkarmadım. | Open Subtitles | كان رائعا جداً لدرجة أنني لم أريد أن أنزعه |
Asla unutmak istemediğimden hiç çıkarmadım. | Open Subtitles | لا أنزعها أبدًا لأنني لا أرغب ان أنسى |
- Boşandım. Sadece çıkarmadım. | Open Subtitles | -لقد تطلَّقت، ولم أخلعه من يدي |
Anlarsın, yüzüğümü hiç çıkarmadım. | Open Subtitles | تعلمين, أنا لم أنزع الخاتم أبداً |
Kalp sondasını tek başıma çıkarmadım. | Open Subtitles | أنا لم أزل قنال قلبي بمفردي |
"Kendi başıma da tırmanabilirim diye düşündüm ama sesimi çıkarmadım." | Open Subtitles | "كنت أظن بأنه بإمكاني الصعود وحدي لكني أبقيت فمي مغلقاً |
Ellerimi cebimden çıkarmadım çünkü titrediklerini düşünüyordum. | Open Subtitles | أبقيت يداي في جيبي لأني ظننت أنهما ترتجفان |
Nezaketen sesimi çıkarmadım. | Open Subtitles | ولكني أبقيت فمي مغلقاً من باب الكياسة. |
Bunu asla çıkarmadım, tek bir gün bile. | Open Subtitles | لم أنزعه أبدًا، ليس حتى ليوم واحد |
Haçı çıkarmadım. Kaybettim. | Open Subtitles | لم أنزعه فقدته |
Hiç çıkarmadım. | Open Subtitles | أنّي لم أنزعها أبداً. |
Bana verdiğinden beri hiç çıkarmadım. | Open Subtitles | لم أنزعها منذ أعطيتها لي |
Bana verdiğinden beri hiç çıkarmadım. | Open Subtitles | لم أنزعها منذ أعطيتها لي |
Bende hala benimkini çıkarmadım. | Open Subtitles | فأنا مازلت لم أخلعه |
Onu hiç çıkarmadım. | Open Subtitles | لم أخلعه قط. |
Soyunduğum zaman hariç üniformayı hiç çıkarmadım. | Open Subtitles | لم أنزع زي الطيران أبداً هذا حين نزعته |
.. hakeden birinden kelepçeleri çıkarmadım. | Open Subtitles | لم أنزع الأصفاد عن متّهم قط |