| Oğlunuzu bankadan çıkartmak için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | إنّنا نبذل ما بوسعنا لإخراج ابنك من المصرف |
| Buna içimdeki şeytanı çıkartmak için ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريدها لإخراج هذا الكائن الشيطاني الكامن بداخلي |
| Babam Abigail' ı senin içine koymak için onu kullandıysa, biz de onu çıkartmak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | لو ابي استخدمه لوضع أبيجيل في داخلك ربما يمكننا استخدامها لإخراجها |
| Evet. Elbisemdeki kahve lekesini çıkartmak için su kaynatacaktım. | Open Subtitles | نعم، لغلي الماء لإزالة بقعة القهوة من فستاني |
| Önümüzdeki chunin sınavları Ichibi Shikaku'yu çıkartmak için oldukça uygun. | Open Subtitles | امتحانات الشونين هذه تمثّل الفرصة المثالية لاستخراج شكاكو، صاحب الذيل الواحد |
| Şirketim yer altından gaz çıkartmak için bu karışımı kullanıyor. | Open Subtitles | هذا هو المُركب الذي تستخدمه شركتي لإستخراج الــغاز من الأرض |
| Kurşunu duvardan çıkartmak için dairene gittiğimde apartmana su getiren kayıtsız bir minibüs gördüm. | Open Subtitles | عدت إلى شقّتك لسحب الدودة البزّاقة من الحائط. لكنّي لاحظت شاحنة غير مؤشّرة تسليم الماء الناعم. |
| Mücevherleri ülkeden çıkartmak için vakti nereden bulacağız? | Open Subtitles | كيف سيكون لدينا الوقت الكافي لإخراج المجوهرات خارج البلاد |
| Bilardo masasını dışarı çıkartmak için harika bir fırsat, mükemmel. | Open Subtitles | أنها فرصه عظيمه لإخراج طاولة البلياردو ,ممتاز |
| Kim olduklarını öğrenmeden adamlarımızı çıkartmak için bir plan yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا عمل خطة لإخراج رجالنا من هناك بدون أن يعرف أي أحد، هويتهم |
| Eski 2. seviye teknolojisini raftan çıkartmak için geçerli bir sebebi olsa iyi olur. | Open Subtitles | مِن الأفضل أن يكون لديه سببٌ وجيهٌ لإخراج تقنيّةٍ مِن المستوى الثاني. |
| Beyler, bizim çocukları oradan çıkartmak için bir yol buldum. | Open Subtitles | أيّها الرفاق... وجدتُ طريقة لإخراج رفاقنا |
| Kız arkadaşını hapisten çıkartmak için çırpınıyorsun. | Open Subtitles | أنت يائس لإخراج حبيبتك من السجن. |
| - Tabii, elbette. Biraz müsaade edin... Bulup çıkartmak için. | Open Subtitles | أجل، أجل، بالطبع، سأحتاج بعض الوقت لإخراجها... |
| - Onu çıkartmak için yardıma ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | -نحن بحاجة إلى مساعدة لإخراجها |
| Balık pullarını çıkartmak için törpü gibi bir alet kullandıklarını duymuştum yani süpermarket, restoran gibi bir yerde çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | أنا قد سمعت بأشخاص يستخدمون مبرد محدب لإزالة قشور السمك لذا ربما هو يعمل في سوبر ماركت أو مطعم |
| Eğer şans tanıyacaksam, bıçağı çıkartmak için daha fazla bekleyemem. | Open Subtitles | اذا كان سيكون له فرصة بالحياة لايمكنني الإنتظار أكثر من ذلك لإزالة السكين |
| Mürekkebi çıkartmak için sihrimi kullanabilirim. | Open Subtitles | حسناً، أستطيع استعمال سحري لاستخراج حبر الحبّار |
| Bir muhbiri çıkartmak için doğru zaman nedir? | Open Subtitles | متى يكون الوقت مناسبًا لاستخراج مصدر؟ |
| Eğer kömürü çıkartmak için işçiye verilen ücret çok yüksek olursa bunun bedeli kömürün satış fiyatına yansıyacaktır, bu ne demektir peki? | Open Subtitles | إذا كلف الأمر مالاً وفيراً ، لدفع الجميع لإستخراج الفحم , و ماتحصل عليه من الفحم تبيعه بماذا يخبرك ذلك؟ |
| İyi haber, gücü ondan çıkartmak için bir iksir var. | Open Subtitles | والخبر السار هو ان هناك جرعة لسحب قوة من أصل لها. |
| Bana söyle de, sana yardım edeyim o şeytanı çıkartmak için seni kullanıp, bizi burada ölüme terk etmeden önce. | Open Subtitles | أنت أخبرني، لكي أساعدك، قبل أن يستغلك في أخراج هذا الشيطان، |