"çıkarttın" - Translation from Turkish to Arabic

• أخرجت
• أديت
• خلعتي
• قمتِ بخلع
• أخرجتني
• إقتلعتَ

Aynanı çıkarttın, kendine baktın ve o kocaman, şen, kontrolsüz kahkahan
أخرجت مرأتك، وألقيت نظرة على نفسك وأطلقت هذه الضحكة السعيدة

Polis deposundan aracı dışarı nasıl çıkarttın?
كيف أخرجت السيارة من حجز الشرطة، هه؟

Brandon, bugün iyi iş çıkarttın.
براندون ، لقد أديت عملاً جيداً اليوم يا رجل

- Kulaklığını çıkarttın.
ماذا؟ - لقد خلعتي سماعة الأذن-

Bana istediğini yap ama önce onunla bir konuş. Kelepçeden kurtulmak için başparmağını çıkarttın.
لا أهتم بما ستفعله بيّ لكن أسأله عن مكان القصر لقد قمتِ بخلع إبهامكِ لتتخلصي من الأصفاد

Beni dışarı bunun için kıçımı dondurayım diye mi çıkarttın?
لهذا أخرجتني وجمدت خصيتي ؟

Gözümü çıkarttın. Sana hiçbir şey söylemedim.
لقد إقتلعتَ عيني , ولم أخبركَ شيء.

Hım, o senin kayınvaliden, ve sen daha yeni bir Inazagi ilticacısını kıçından çıkarttın.
" تلك حماتك ، وقد أخرجت للتو مُنشقًا من الـ " إنزاغي

Çöpü çıkarttın mı?
هل أخرجت القمامة ؟

En azından çocuğu çıkarttın.
علي الأقل أخرجت الطفل

Kadın bir yöneticiyi önerdiğimde ilk üslerim bunu hiç hoş karşılamadı ama kara çıkarttın yüzlerini.
عندما اقترحت تكليف مشرفة عليا أنثى، لم يتقبل... رؤوسائي الفكرة، لكنك أديت عملك كما يفعله أندادك الذكور

Çok haklı. İnanılmaz bir iş çıkarttın.
إنه محق لقد أديت واجباً كبيراً

İnanılmaz bir iş çıkarttın.
إنه محق لقد أديت واجباً كبيراً

-Ne var? -Kulaklığını çıkarttın.
- لقد خلعتي سماعة الأذن-

- Omzumu çıkarttın!
-لقد خلعتي كتفي

Beni oradan nasıl çıkarttın?
كيف أخرجتني من السجن؟

Beni Irak'tan çıkarttın ve ikinci bir şans verdin Carrie,
(لقد أخرجتني من العراق يا (كاري أعطيتني فرصة ثانية