Lisedeyken babamla çıktınız mı? Hayır, çıkmadık. | Open Subtitles | نحُن لم نتواعد بالمدرسة الثانوية نحُن كنا أصدقاء فقط. |
Uzun bir süre çıkmadık ve ne kadarının gerçek olduğunu bile bilmiyorum ama ne zaman endişelensen, kötü şeyler söylersin rengin atar ve Danny Zuko gibi ellerini saçlarının içinden geçirirsin. | Open Subtitles | نحن لم نتواعد لمدة طويلة، ولا أعلم كم كانت المدة أو إذا كان الأمر حقيقي، لكن عندما تتوتر، تصبح لئيماً |
Ama çok uzun zaman çıkmadık ve yas tutan dulu oynamak istemiyorum. | Open Subtitles | لم نكن نتواعد منذ فترة طويله ولا أريد لعب دور الحزينه |
- Daha ikinci randevuya bile çıkmadık beni işerken mi duysun? - Neden onu aramıyorsun? | Open Subtitles | لم نخرج في موعد ثاني اتريدينها ان تسمعني اتبول؟ |
Beni dinle. Seninle tatile çıkmadık. Bu senin berbat ettiğin işi düzeltmek için çıktığımız bir iş gezisi. | Open Subtitles | اسمعنى ، هذه ليست رحلة طريق ، بل هى رحلة عمل لإصلاح ما أفسدته |
Hatta bir yıl hiç dışarı çıkmadık. | Open Subtitles | وفي سنة بعينها، لم نغادر المنزل إطلاقاً. |
Esasında çıkmadık. Sadece biraz beraber takıldık. Niye sordun? | Open Subtitles | نحن لم نتواعد حقاً, لقد تسكعنا, لماذا؟ |
Shep, biz çıkmıyoruz. Hiç çıkmadık. | Open Subtitles | شيب إننا لا نتواعد لم نتواعد أبداً |
Görüşmeye başladığımızdan beri daha hiç çıkmadık. | Open Subtitles | كما تعلم، منذ بدأنا نتواعد لم نعد... نتقابل كثيراً في الواقع |
Oh, hayır, hayır, daha çıkmadık. | Open Subtitles | . كلا , كلا , كلا , نحن لا نتواعد |
O kadar uzun süre çıkmadık. | Open Subtitles | في الواقع نحن لم نتواعد لفترة طويلة. |
Biz onunla asla çıkmadık, baba. | Open Subtitles | لم نكن نتواعد أبداً, أبى |
Hiç birimiz asla çıkmadık. | Open Subtitles | لأننا لم نتواعد أصلاً |
Biz evlenmiyoruz ki. Biz çıkmadık bile. | Open Subtitles | لن نتزوج نحن لا نتواعد حتي |
Biz evlenmiyoruz ki. Biz çıkmadık bile. | Open Subtitles | لن نتزوج نحن لا نتواعد حتي |
Ama biz hiç çıkmadık bile. | Open Subtitles | ولكننا لم نتواعد حتى |
Biz Teknik olarak çıkmadık. | Open Subtitles | عمليا, نحن لم نتواعد حقا |
Bir hiç çıkmadık ki. | Open Subtitles | لم نتواعد أبدًا. |
Daha çıkmadık bile. | Open Subtitles | فنحن لم نتواعد بعد |
Daha ilk randevumuza bile çıkmadık ve sen beni evine davet ediyorsun. | Open Subtitles | لم نخرج في موعد واحد حتى و تدعيني لشقتك بالفعل |
İlk bir buçuk ay, hücremizden dışarı hiç çıkmadık. | Open Subtitles | وفى فترة الشهر والنصف الأولى لم نخرج أبدا من الزنزانة |
Şehir turuna çıkmadık, Frank. | Open Subtitles | هذه ليست رحلة للمشاهدة يا فرانك |
Daha sonra tam üç gün daireden çıkmadık. | Open Subtitles | لم نغادر الشقة لمدة ثلاثة أيام بعدها |