Onu arabamla film gösterisine götürdüğüm 1989'dan beri kimseyle çıkmadım. | Open Subtitles | . لم أواعد منذ 1989 عندما أخذتها لمعرض الصور بالعربة |
Kendimi keşfetme yolculuğuna çıktıktan sonra kasten birisiyle çıkmadım ve daha derinlemesine görebildim. | Open Subtitles | وبعدها ذهبت في رحلة لاكتشاف الذات ولم أواعد عالمياً وبدأت بالنظر إلى الداخل |
Gerçi ben hiçbir zaman 40 yaş altı bir erkekle çıkmadım. | Open Subtitles | لكني، مستحيل أن أواعد رجل تحت سن الأربعين |
Bu evden hiç çıkmadım ve hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لم أخرج من المنزل ابدا لا تدعني أقوم بأي شيء أبداً |
Ve üç gün evimden çıkmadım. | TED | وحقيقةً , لم أغادر منزلي لمدة ثلاث أيام. |
Şey, sen de şunu bil ki neredeyse 40 yıldır hiçbir erkekle çıkmadım. | Open Subtitles | حسناً, ليكن في حسبانكِ أنني لم اخرج في موعد مع رجل منذ ما يقارب 40 عاماً |
Oyuncularla hiç çıkmadım. Yanlış izlenim veriyor. | Open Subtitles | لكني لم أواعد لاعبين إنه يعطي إنطباعاً خاطئاً |
Oyuncularla hiç çıkmadım. Yanlış izlenim veriyor. | Open Subtitles | لكني لم أواعد لاعبين إنه يعطي إنطباعاً خاطئاً |
Ben hiç aşıyı yapmayı seven biriyle çıkmadım. | Open Subtitles | لم أواعد أبداً شخصاً يحب أن يعطي اللقاحات |
Dinle, evlendikten sonra kimseyle çıkmadım bu yüzden bu işler nasıldı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لمْ أواعد أحداً منذ زواجي لذا لا أتذكّر كيف يتمّ ذلك |
Bir şarkıcı olarak sahneye bile çıkmadım. | Open Subtitles | لم أواعد بعد ختى الآن , ولم أظهر كمغني ايضاً |
Aslında buzdolabımın gelmesini bekliyordum. Biriyle çıkmadım anlayacağın. | Open Subtitles | في الواقع كنت أنتظر وصول ثلاجتي فأنا لا أواعد أحداً |
Arabadan dışarı çıkmadım, onu utandırmak istemedim. | Open Subtitles | لم أخرج من السيارة ولم أرد إلحاق العار به |
Daha önce hiç yurt dışına çıkmadım. Değişlik bana iyi gelecektir. | Open Subtitles | أنا لم أخرج مطلقًا، التغيير قد يكون جيدًا لي |
Hayır canım, ben bütün gün bu yataktan çıkmadım. | Open Subtitles | لا يا عزيزتي أنا لم أخرج من هنا طوال اليوم |
Evden hiç çıkmadım. Odamdan hiç çıkmadım. İçki içtim. | Open Subtitles | لم أغادر المنزل ولم أغادر الغرفة، وعاقرت الشراب |
6:30'da geldim ve çıkmadım. | Open Subtitles | وصلتُ هنا الساعة 6: 30 و لم أغادر أبداً. |
Bilmiyorum evlat. Durham'dan hiç dışarı çıkmadım. | Open Subtitles | . لا أعلم ، بُني . لم أغادر أبداً دورهام |
Mezardan bunun gibi çöp şeyleri izlemek için çıkmadım ben. | Open Subtitles | انا لم اخرج من قبري لااشاهد هذه التفاهات. |
Daha doğru düzgün, kimseyle çıkmadım bile. | Open Subtitles | انا بالكاد لم اواعد احداهن كما تعرفون ؟ |
Demirci dükkanından bile çıkmadım. Şimdi çıkmam gerektiğini hissediyorum. | Open Subtitles | لم أترك دكان الحدادة من قبل وأشعر الآن أن علي تركها |
12 yıldır kocamdan başka hiçbir erkekle dışarı çıkmadım. - Dert etme. | Open Subtitles | لم أخرج مع رجل ما عادا زوجي خلال إثنى عشر سنه |
Daha önce hiç televizyona çıkmadım. | Open Subtitles | أَعْني، أنه لم يسبق لي الظهور على التلفزيونِ من قبل |
Yukarıda ne var? Bilmem. Çocukluğumdan beri oraya çıkmadım. | Open Subtitles | لا اعرف ، إننى لم أصعد إلى أعلى منذ كنت صبياً |
Televizyona çıkmadım baba. | Open Subtitles | لم أظهر على شاشة التلفاز، أبـي |
- Sorun değil, Murphy. Ben de klasik anlamda kimseyle çıkmadım. | Open Subtitles | لم أكن فى موعد حقيقى من قبل أنا أيضاً |
24 yaşındayım ve bugüne kadar kimseyle çıkmadım. | Open Subtitles | , انا في 24 من عمري و لم أخرج في موعد غرامي من قبل |
Bu yataktan 11 senedir çıkmadım! | Open Subtitles | أنا لم أغادر هذا السرير منذ 11 سنة |