"çıkmamıza" - Translation from Turkish to Arabic

    • نخرج من
        
    • لمغادرة
        
    • في الخروج
        
    • خروجنا من
        
    • بالخروج من
        
    • لن يخرجنا من
        
    Willy, bize bir iyilik yap ve servis girişinden çıkmamıza izin ver. Open Subtitles ويلى , أسدى لنا معروفاً . و إجعلنا نخرج من مدخل الخدمة
    Aptal olma. Willy'den rica ederiz, yan kapıdan çıkmamıza izin verir. Open Subtitles لا تكونى حمقاء , سنذهب ونطلب هذا من ويلى . و سيجعلنا نخرج من الباب الجانبى
    Dur! Işıklar kapandıktan sonra yataktan çıkmamıza izin yok. Open Subtitles اوه ، نحن ليس مسموح لنا ان نخرج من السرير بعد اطفاء الانوار
    Evet, bu gece bir saniye bile evden çıkmamıza gerek olmayacak. Open Subtitles إعادة ذلك الكتف إلى مكانه أجل ، ليس هنالك سبب واحد لمغادرة هذه الشقة
    Eğer orada biri varsa, belki de dışarı çıkmamıza yardım edebilir. Open Subtitles ولكن هذه المرة أنا متأكدة اسمعن ،إن كان هناك أحد هنا فربما يستطيع مساعدتنا في الخروج من هنا
    Buradan çıkmamıza yardım edebilir. Open Subtitles أظن أنها قد تكون طريق خروجنا من هنا.
    Buradan çıkmamıza izin vermez. Günahlarımızın bedelini ödeyeceğiz! Open Subtitles لن تسمح لنا بالخروج من هنا مطلقاً سندفع مقابل خطايانا
    Bizim buradan çıkmamıza, bu pisliğin izin vermeyeceğini söylemiştim. Open Subtitles لا ، لقد أخبرتك أن هذا الحقير لن يخرجنا من هنا
    Bakın, mekik menzilinden çıkmamıza 3 saat kaldı. Open Subtitles أنظرى , نحن لدينا ثلاثة ساعات متبقية قبل أن نخرج من مجال المكوك
    Sence bizim burada canlı bir şekilde çıkmamıza izin verecekler mi? Open Subtitles أتظن أنّهم سيتركانا نخرج من هنا أحياء الآن؟
    Buradan çıkmamıza izin vermeyecekler. Onları uğraştıralım. Open Subtitles لن يدعونا نخرج من هنا، سنجعلهم يستحقون هذا
    Ve tek yapıcağın bizim kapının dışına çıkmamıza izin vermekti. Open Subtitles وكان كل ما عليك القيام به هو ان تدعنا نخرج من الباب
    Gündüz tarafından çıkmamıza 10 dakika var. Open Subtitles عشر دقائق قبل أن نخرج من جانب النهار
    Biraz dışarı çıkmamıza izin verirsen ikna edebilirim. Open Subtitles لكن إن تركتينا نخرج من هنا قليلا... ربما يمكنني إحضاره.
    Evden çıkmamıza izin vermek zorundasın. Open Subtitles يجب أن تدعنا نخرج من هذا المنزل الأن.
    Kurşun yaralarını, bıçaklanmaları, çarpma nedenli yaralanmaları acil servisten çıkmamıza bile gerek kalmadan tam olarak değerlendirebileceğiz. Open Subtitles سيكون بإمكاننا عمل تقييم كامل لجروح الطلقات النارية، وجروح الطعن، والسحق، دون الحاجة لمغادرة الطوارئ.
    Oturma odasından bile çıkmamıza gerek yok. Open Subtitles لن نضطرّ لمغادرة غرفة المعيشة حتّى
    Bizim burdan çıkmamıza izin ver artık! Open Subtitles هل هناك احدا ليساعدنا في الخروج من هنا ؟
    Lütfen buradan çıkmamıza yardım et. Open Subtitles أرجوكِ ساعدينا في خروجنا من هنا
    Aşırı sıcaklarda, kız kardeşim ve benim evden dışarı çıkmamıza asla izin verilmezdi. Open Subtitles في الحرارة الشديدة، لم يكن مسموحاً لي ولأختي بالخروج من المنزل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more