Ondan hoşlandığını bilmeme rağmen onunla çıktığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أسفة أني خرجت معه برغم أنك كنتِ معجبة به |
Gardırop'tan çıktığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف أني خرجت من دولاب الملابس |
Vov,Yani Evet benim Öylece ortaya çıktığım için özür dilerim Rick hastaneye beni görmeye geldi | Open Subtitles | اسفة لظهورى امامك فجأة هكذا |
Dinle, rahatsız olduğunu bildiğim halde onunla çıktığım için özür dilerim. | Open Subtitles | اسمع، أنا آسفة لخروجي معه بالرغم من معرفتي أنّ هذا يضايقك. |
-Hey, Temsilciler Meclisi Üyesinin oğluyla çıktığım için babamın ne kadar şaşırdığını söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتك بسعادة أبّي لمواعدتي إبن عضو كونجرس؟ |
Dostum, erkenden çıktığım için kusura bakma. | Open Subtitles | أسف يا صديقي لأنني غادرت مبكراً لقد تعبت |
- Böyle karşına çıktığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لظهورى فقط هكذا |
O kahrolası evden çıktığım için minnettarım! | Open Subtitles | -أنا شاكر لخروجي من ذلك المنزل اللعين |
Oradan öylece kaçar gibi çıktığım için özür dilerim-- | Open Subtitles | اسف لخروجي .. بتلك الطريقة |
Dışarı çıktığım için öyle mutluydum ki. | Open Subtitles | أنا سعيدة جداً لخروجي |
Uçabilen bir çocukla çıktığım için bana çok sıkıntı çektirmişti. | Open Subtitles | -لقد لامني كثيراً لمواعدتي لشاب يستطيع الطيران |
Restorandan öyle çıktığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنني غادرت المطعم هكذا |