Uçağı indirebileceğimi düşünmek çılgınlıktı. | Open Subtitles | كَانَت مجنونَ عندما إعتِقدت بانه يُمْكِننُي أَنْ اهبط بهذة الطائرةِ. |
Cinayeti itiraf etmek tam bir çılgınlıktı. | Open Subtitles | الله، ذلك كَانَ مجنونَ جداً منّي للإعتِراف بالقَتْل. |
Bunlar çılgınlıktı. Sana uyarak ben de çılgınlık yapmış oldum. | Open Subtitles | كان جنوناً وكنت مجنونة لأننى أصغيت إليكِ |
Dün gece yaptığımız çılgınlıktı. | Open Subtitles | كان جنوناً ما فعلناه ليلة البارحة لكني لست نادما لذلك , هل انت نادمة؟ |
House'un yaptığı çılgınlıktı. Fakat onun hayatını kurtardı. Oldukça şanslıydı. | Open Subtitles | ما فعله (هاوس) كان جنوناً لكن أنقذ حياتها |
Tamamen çılgınlıktı. | Open Subtitles | الأمر برمته كان جنوناً يا رجل |