Sanırım şu an kulaklarım çınlıyor. Buna inanamıyorum. | Open Subtitles | أعتقد حاليا اذني ترن لا أستطيع أن أصدق هذا |
İki gündür çenen durmadı, artık kulaklarım çınlıyor. | Open Subtitles | أنت تتبعيني لمدة يومين وأذني ترن. |
Evet, şimdi bile *Ecclesiasticus'ın sözleri.. ..kulaklarımda çınlıyor. | Open Subtitles | أجل، حتّى في هذه اللحظة ترن في أذني كلمات "سفر يشوع بن سيراخ". |
Pardon, duyamıyorum. Kulağım çınlıyor. Ne dedin? | Open Subtitles | معذرة , لا يُمكننى سماعك لدى طنين , ما الذى قلته ؟ |
Kulaklarım hala biraz çınlıyor ama yeni modele hazırlanıyor. | Open Subtitles | الاذن مازال بها طنين,قليل ولكن,فقط استعد لاعادة البناء |
Sürekli kulakları çınlıyor. Büyük ihtimalle, çocukken yaşadığı boğulma vakası sebep olmuştur. | Open Subtitles | رنين دائم في الأذن، أغلب الظنّ أن حادثة إغراقه طفلاً هي المُسبب. |
Kulaklarım annemin ilk defa siktir dediğini duyduğu andaki gibi çınlıyor. | Open Subtitles | -بل فقدت صوابك لقد تسبب برنين في أذنيّ كما حصل بأوّل مرة أسمع بها أمي تلعن |
Kulaklarım çınlıyor. Şimdi geçer ve yarın tekrar başlar. | Open Subtitles | إنّه الطنين بأذني, سوف يتوقّف وتعود لطبيعتها. |
Yine mi kulağın çınlıyor, baba? | Open Subtitles | هل لا زالت أذنك ترن أبي؟ |
Kulağın yine mi çınlıyor, baba? | Open Subtitles | هل لا زالت أذنك ترن أبي؟ |
Kulaklarım devamlı olarak çınlıyor. | Open Subtitles | أذنى ترن باستمرار |
Üzgünüm fakat hâlâ kulaklarım çınlıyor. | Open Subtitles | أنا آسفة مازالي أذناي ترن |
- Hala kulaklarım çınlıyor. - Valley'de miydi? - Evet. | Open Subtitles | ـ أذناي لاتزالا ترن ـ هل كان في "فالي"؟ |
- Ayrıca hâlâ kulaklarım çınlıyor. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك , لا يزال يوجد طنين بأذنى |
Aynen kulakların çınlıyor gibi değil mi? | Open Subtitles | أتشعرين أنّ ثمّة طنين جرس بأذنكِ؟ |
Sürekli kulakları çınlıyor. Büyük ihtimalle, çocukken yaşadığı boğulma vakası sebep olmuştur. | Open Subtitles | رنين دائم في الأذن، أغلب الظنّ أن حادثة إغراقه طفلاً هي المُسبب. |
Yorgunum, kulaklarım çınlıyor. Ama şimdilik hepsine karşı koyduk. | Open Subtitles | متعب و اذناي بهما رنين و لكننا صمدنا لكل ما لديهم |
Kulaklarım annemin ilk defa siktir dediğini duyduğu andaki gibi çınlıyor. | Open Subtitles | -بل فقدت صوابك لقد تسبب برنين في أذنيّ كما حصل بأوّل مرة أسمع بها أمي تلعن |
Bütün gün Dixieland Deli'de sıkışıp kaldım. Başım halen çınlıyor. | Open Subtitles | أمضيت النهار بأكمله في مطعم (ديكسيلاند) ولا يزال برأسي الطنين. |
Bana geldiğinde, halhallar çınlıyor. Her adım dansa hazırlıyor. | Open Subtitles | ويرن خلخالي- كل خطوة ستجعلهم يرقصون- |
Dün beni neredeyse o kafeteryada havaya uçuracaktınız, kulaklarım hâlâ çınlıyor. | Open Subtitles | أعرف أنني كدت أموت بانفجاركم بالمقهى البارحة لازال يرن بأذني |
# Kulaklarım çınlıyor # | Open Subtitles | * أذناي ترنان * |