"çınlıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • ترن
        
    • طنين
        
    • رنين
        
    • في أذنيّ
        
    • الطنين
        
    • ويرن
        
    • يرن بأذني
        
    • ترنان
        
    Sanırım şu an kulaklarım çınlıyor. Buna inanamıyorum. Open Subtitles أعتقد حاليا اذني ترن لا أستطيع أن أصدق هذا
    İki gündür çenen durmadı, artık kulaklarım çınlıyor. Open Subtitles أنت تتبعيني لمدة يومين وأذني ترن.
    Evet, şimdi bile *Ecclesiasticus'ın sözleri.. ..kulaklarımda çınlıyor. Open Subtitles أجل، حتّى في هذه اللحظة ترن في أذني كلمات "سفر يشوع بن سيراخ".
    Pardon, duyamıyorum. Kulağım çınlıyor. Ne dedin? Open Subtitles معذرة , لا يُمكننى سماعك لدى طنين , ما الذى قلته ؟
    Kulaklarım hala biraz çınlıyor ama yeni modele hazırlanıyor. Open Subtitles الاذن مازال بها طنين,قليل ولكن,فقط استعد لاعادة البناء
    Sürekli kulakları çınlıyor. Büyük ihtimalle, çocukken yaşadığı boğulma vakası sebep olmuştur. Open Subtitles رنين دائم في الأذن، أغلب الظنّ أن حادثة إغراقه طفلاً هي المُسبب.
    Kulaklarım annemin ilk defa siktir dediğini duyduğu andaki gibi çınlıyor. Open Subtitles -بل فقدت صوابك لقد تسبب برنين في أذنيّ كما حصل بأوّل مرة أسمع بها أمي تلعن
    Kulaklarım çınlıyor. Şimdi geçer ve yarın tekrar başlar. Open Subtitles إنّه الطنين بأذني, سوف يتوقّف وتعود لطبيعتها.
    Yine mi kulağın çınlıyor, baba? Open Subtitles هل لا زالت أذنك ترن أبي؟
    Kulağın yine mi çınlıyor, baba? Open Subtitles هل لا زالت أذنك ترن أبي؟
    Kulaklarım devamlı olarak çınlıyor. Open Subtitles أذنى ترن باستمرار
    Üzgünüm fakat hâlâ kulaklarım çınlıyor. Open Subtitles أنا آسفة مازالي أذناي ترن
    - Hala kulaklarım çınlıyor. - Valley'de miydi? - Evet. Open Subtitles ـ أذناي لاتزالا ترن ـ هل كان في "فالي"؟
    - Ayrıca hâlâ kulaklarım çınlıyor. Open Subtitles بالإضافة لذلك , لا يزال يوجد طنين بأذنى
    Aynen kulakların çınlıyor gibi değil mi? Open Subtitles أتشعرين أنّ ثمّة طنين جرس بأذنكِ؟
    Sürekli kulakları çınlıyor. Büyük ihtimalle, çocukken yaşadığı boğulma vakası sebep olmuştur. Open Subtitles رنين دائم في الأذن، أغلب الظنّ أن حادثة إغراقه طفلاً هي المُسبب.
    Yorgunum, kulaklarım çınlıyor. Ama şimdilik hepsine karşı koyduk. Open Subtitles متعب و اذناي بهما رنين و لكننا صمدنا لكل ما لديهم
    Kulaklarım annemin ilk defa siktir dediğini duyduğu andaki gibi çınlıyor. Open Subtitles -بل فقدت صوابك لقد تسبب برنين في أذنيّ كما حصل بأوّل مرة أسمع بها أمي تلعن
    Bütün gün Dixieland Deli'de sıkışıp kaldım. Başım halen çınlıyor. Open Subtitles أمضيت النهار بأكمله في مطعم (ديكسيلاند) ولا يزال برأسي الطنين.
    Bana geldiğinde, halhallar çınlıyor. Her adım dansa hazırlıyor. Open Subtitles ويرن خلخالي- كل خطوة ستجعلهم يرقصون-
    Dün beni neredeyse o kafeteryada havaya uçuracaktınız, kulaklarım hâlâ çınlıyor. Open Subtitles أعرف أنني كدت أموت بانفجاركم بالمقهى البارحة لازال يرن بأذني
    # Kulaklarım çınlıyor # Open Subtitles * أذناي ترنان *

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more