"çağırdılar" - Translation from Turkish to Arabic

    • استدعوني
        
    • اتصلوا
        
    • طلبوا
        
    • إتصلوا
        
    • استدعوا
        
    • أتصلوا
        
    • استدعونا
        
    • إستدعائي
        
    • يتصلون
        
    • طلبوني
        
    • دُعي إلى
        
    • استدعيت
        
    • وإتصلوا
        
    Bir pazar sabahı, onun çok hasta olduğunu söyleyerek çağırdılar. Open Subtitles استدعوني في صباح الأحد وأخبروني أنها مريضة جداً.
    Böylece beni çağırdılar, Jamaica, Queens'de bir bahçe tasarlamıştım. TED لذا اتصلوا بي، وصممتُ واحدة في جاميكا، كوينز.
    Ambulans çağırdılar ve, sonra yola koyuldular. Open Subtitles لقد طلبوا سيارة الاسعاف ورحلوا . هل تعرف الى أين ؟
    Bilmiyorum, dün öğleden sonra, telefonda babamı çağırdılar. Open Subtitles لا أعرف, بعد ظهر أمس إتصلوا بأبي على التليفون تكلم
    - Herkesi çağırdılar. - Posta hala çalışıyor. Open Subtitles لقد استدعوا الجميع يبدو أن البريد ما زال يعمل
    Her taraftan insanlar koştu geldi. Polis çağırdılar. Open Subtitles جاء الناس راكضون من كل مكان أتصلوا بالشرطة.
    Beni bir şey için çağırdılar, Piper, tamamen tesadüftü. Open Subtitles لقد استدعوني لأمر مهم، بايبر و أقسم لكِ بأنَّ الأمر مُصادفة كليّة
    Çünkü, kız acil servise getirildiğinde... - ... beni çağırdılar. - Ben hemen yukarıdaydım. Open Subtitles لانه عندما وصلت هذه الفتاه في غرفة الطوارئ استدعوني انا
    Sınıftayken çağırdılar ve uzun süre ne olduğunu kimse söylemedi. Open Subtitles هم استدعوني من الصف، بالإضافة، لا أحد يريد أن يخبرني لـ، مثل، أي وقت طويل ماذا خاطئ؟
    Ufak bir görüşme için çağırdılar, fiyonk mu o? Yakışmış. Open Subtitles اتصلوا بي من أجل مقابلة صغيرة هل هذه سلسلة ، إنها جميلة
    çağırdılar. Birkaç soru daha sormak istediler. Open Subtitles لقد اتصلوا,أرادوا ان يسألونني بضع أسئلة إضافية
    Ve 23 yıl sonra, bizi gerçekleştirmemiz için çağırdılar -- bu fikri uyguluyoruz. TED وبعد 23 عاما، اتصلوا بنا لتطويره -- قمنا بتطوير هذه الفكرة.
    Yani, hiç merak ediyor musun neden bizi ilk yerden geri çağırdılar. Open Subtitles اقصد, هل تسألت ابداً لماذا طلبوا منا العودة فى المقام الاول؟
    Avukata ihtiyaçları olur diye beni de çağırdılar. Open Subtitles لقد طلبوا ان أرافقهم في حال احتاجوا لمحامي
    İfade vermem için çağırdılar ama işim bitti. Open Subtitles أجل لقد إتصلوا بي للشهادة لكنني إنتهيت الآن
    Onlar da bizi çağırdılar ve biz de değişimi kolaylaştırdık. Open Subtitles لذلك فقد إتصلوا بنا ونحن سهّلنا حدوث التغيير
    Birkaç yanmış ceset için FBI'ı mı çağırdılar? Open Subtitles هل استدعوا الأف بي اي بسبب جثتين محترقتين؟
    Ve benim birliğimi çağırdılar, 27. müfreze Open Subtitles لذا هم استدعوا وحدتي، الوحدة 27,
    Beni dün gece çağırdılar, ben de sabahtan otele geldim. Open Subtitles لذا أتصلوا بي في الليلة الماضية وقمت بحجز فندق هذا الصباح
    - Şey, sanırım hepimizi çağırdılar. - Bu hayra alamet olamaz. Open Subtitles حسناً , أظن أنهم استدعونا كلنا - هذا لا يمكن أن يكون جيداً -
    Düşmanları, aralarında saklıydı. Bu yüzden beni çağırdılar. Open Subtitles كان الأعداء مختبئين بينهم، لذا تمّ إستدعائي.
    Ciddi bir şey olduğu için sizi saatler sonra çağırdılar. Open Subtitles إنهم فقط يتصلون بك بعد ساعات عندما يكون الأمر خطير.
    Bugün kovuldum insan kaynaklarından çağırdılar, ben de terfi alacağım sandım ne kadar da aptalım. Open Subtitles لقد طُردت اليوم طلبوني في الموارد البشرية , وقد ظننتُ أني سأٌرقّى لقد كُنت غبية جدًا
    Bizi astı. Son anda işe çağırdılar. Open Subtitles سمحتُ له بالذهاب، دُعي إلى عمله في اللحظة الأخيرة.
    Beni işe çağırdılar ama beş dakika sürmez. Open Subtitles اسمع , لقد استدعيت الى العمل لكن هذا سيستغرق بضع دقائق فقط
    Otelin doktoru onunla ilgilendi... ve hemen ambulans çağırdılar. Open Subtitles رآه طبيب الفندق وإتصلوا بالإسعاف بسرعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more