İnsan aklını ve beynini anlama çabası, bizim hiç bir rahatsızlığı iyileştirmemize yardımcı olmayacak olsaydı bile, yine de değerli olurdu. | TED | جهود محاولة العقل البشري والدماغ مجدية حتّى لو لم تساهم في علاج أي مرض. |
Binbaşının çabası belki de bizim son ve büyük ihtimalle de son çaremiz. | Open Subtitles | جهود الرائد ستكون أواخر وعلى الأغلب , أفضل ملاذا |
Moral düzeyini yükseltme çabası uyarınca çalışanlarımızın mutlu olmasını sağlayacak bir şeyler bulmam istendi ve şirketteki en zeki ve kurallara en bağlı kişi olduğundan fikrini almak istedim. | Open Subtitles | كجزىء من الجهد لرفع المعنويات أنا أريد أن أكتشف ما الذي يجعل موظفينا سعداء وانا أسألك لأنكي اذكى عالمة لدينا |
Ona, insanların bu konuyu kısa yoldan zengin olma çabası olarak göreceklerini aile içi meselelerin ortalığa saçılacağını sağdan soldan, kendisiyle ilgili asılsız iddialar duyarsa şaşırmamasını söyledik. | Open Subtitles | أخبرناه بإن يتوقع بإن الناس ستقول كل هذا الجهد فقط لأن يصبح غنياً شؤون عائلتك الخاصة أصبحت علنية الآن |
İnsanların dikkatini çekmek için bir adamın umutsuz çabası. | Open Subtitles | محاولة يائسة شخص واحد ليحصل الناس على الرعاية. |
Ama bütün bunlar sona erdiğinde, bu sefer barış çabası sarf edilecek. İkisinin arasında başka bir yol yok. | Open Subtitles | لكن عند إنتهائها سنكون مستعدين لبذل مجهودات مماثله فـى التنميه، ليـس لـدى أدنـى شـك فـى هـذا |
Bu, eğitimin, özgürlük çabası olduğunu söylemeyi sevmemin nedenlerinden biri. | TED | وهذا هو أحد الأسباب الذي أرغبُ في قولها أن التعليم هو عمل من أجل الحرية. |
Eskiden yaşamış Hıristiyan bir tarikatın çabası sayesinde metnin başlığı günümüze ulaştı. | Open Subtitles | وبفضل جهود طائفة من المسيحيين الأوائل بقي العنوان |
Bu nedenle AB süreci, Türkiye'nin AB'ye giriş çabası, Türkiye içinde dindar Müslümanlar tarafından desteklenirken bazı laik milletler buna karşıt olmuşlardı. | TED | ولهذا يقدر الاتحاد الاوروبي جهود تركيا للانضمام اليه وخاصة ان ذلك المنحى مدعوم من داخل تركيا من قبل المحافظين المسلمين ويذكر ان بعض الانظمة العلمانية تقف ضده |
Amerikalı bilim insanlarının çabası sayesinde 100 insan yumurtası başarılı bir şekilde döllendi. | Open Subtitles | "من خلال جهود العلماء الأميركيين" أصبح لدينا 100 بويضة مخصبة الاَن |
Ve Nick Miller'ın çabası olmasa bu seksi yapmak imkansız bir şey olacaktı. | Open Subtitles | والجنس كان لم يحدث لولا جهود (نيك ميلر) |
Erkeğin tüm çabası azgınlığını dinginleştirmek gerçekten sikişirler. ve güzel de sikişirler, dışardan güzel görünür ama kadının hissettiği tek şey acıdır. | Open Subtitles | الرجال هم على استعداد للانفجار ويبدون وكأنهم مستنفذون جمعياً من الجهد.. الذي يبذلونه حقا بشكل جيد لممارسة الجنس.. الذي يجب أن يبدو لطيفاً.. |
Sayı önemli değil ama onu gizleme çabası önemli. | Open Subtitles | -شكراً لك الرقم شئ غير هام لكن الجهد المبذول لإخفاءه |
Sayı önemli değil ama onu gizleme çabası önemli. | Open Subtitles | -شكراً لك الرقم شئ غير هام لكن الجهد المبذول لإخفاءه |
Danimarka'nın Kuzey ve Güney Kharun arasındaki çatışmaları bitirme çabası, bir anlaşmayla sonuçlandı. | Open Subtitles | الجهد الدنماركي لايقاف الحرب بين شمال وجنوب الكارون... ...اثمر عن اتفاقية سلام |
Jane'e çabası için bir A+ verin. | Open Subtitles | سنعطي (جاين) علامة "ممتاز" على الجهد الذي بذلته |
Bu yalnızca çöken bir polis gücünün umutsuzca yüzleşme çabası. | Open Subtitles | هذه ليست أكثر من محاولة يائسة من قبل قوّات الشرطة المتداعية لحفظ ماء الوجه |
Sağlam, büyük bir savaş çabası sarf ettik. | Open Subtitles | لربما بذلنا مجهودات عظيمه فى تلك الحرب |
(Alkışlar) Eğitim bir özgürlük çabası | TED | (تصفيق) التعليم هو عمل من أجل الحرية. |