Kelly arıyor. Çabucak bir şey söyleyecekmiş. | Open Subtitles | وقالت انها تريد فقط أن تقول لي شيء واحد سريع. |
Teşhis için sonda yapmalıyım. Çabucak bir göz atacağız. | Open Subtitles | سأحضر جهاز الفحص لألقي عليكي نظرة سريعة |
Eğer saldırı ve haciz yaptırımlarını da bozmamı istemiyorsanız Çabucak bir şeyler söyleseniz iyi olur. | Open Subtitles | إلا إذا كنت تريد مني رفض الاعتداء وفرض عقوبات من الأفضل أن تقوم بشىء ما بسرعة |
İlana ısrarla cevap yazıp eve Çabucak bir bakmak istedi. | Open Subtitles | ردّ بحماس على إدراج العقار، ويأمل أن يلقي نظرةً سريعة على المكان |
Düşündüm de... şuna Çabucak bir göz atabilir miyim? | Open Subtitles | اظن انني سوف... هل يمكنني ان الق نظرة سريعة على ذلك؟ |
Polis raporuna Çabucak bir baksam diyordum. | Open Subtitles | إنها تتحدث عن القاتلة غلوريا سبوفورد القديمة وكنت مندهشة إذا كان بإمكاني أخذ نظرة سريعة -انظري |
Pencereden dışarıya Çabucak bir göz atar mısın? | Open Subtitles | أيمكنكَ إلقاء نظرة سريعة من الشرفة؟ |
Hadi Çabucak bir yere gidelim ki, işimizi bitirelim. | Open Subtitles | لنذهب إلي مكان ما بسرعة لنستطيع أن ننجز مهمتنا |
Umarım Çabucak bir şeyler bulur. | Open Subtitles | آمل أن يجد شيئاً ما بسرعة |
Gittikçe daha fazla araştırma bize şunu diyor; eğer günün önemli bir bölümünü dikkatin bölük pörçük geçirirsen günün önemli kısmında dikkatin sürekli bölünürse örneğin "Çabucak bir bakayım İnstagrama bir bakıvereyim" bu senin konsantrasyon kapasiteni kalıcı olarak azaltabilir. | TED | عدد متزايد من الأبحاث يخبرنا أنك لو قضيت أجزاء كبيرة من يومك في حالة من تشتيت الانتباه؛ أجزاء كبيرة من يومك مشتت الانتباه، في لمحة سريعة لفحص حسابك، أو إلقاء نظرة سريعة على الإنستجرام، هذا سيقلل باستمرار من قدرتك على التركيز. |
Ama ben Çabucak bir daireye bakmaya gidebilirim. | Open Subtitles | سألقي نظرة سريعة على الشقة . |