"çalışıyorum sadece" - Translation from Turkish to Arabic

• فقط أحاول
• فقط احاول
• أحاول فقط
• مجرد محاولة
• إنّني أحاول

Seni anlamaya çalışıyorum sadece.
إنني فقط أحاول أن أعرف طباعك كلها .. هذا كل ما في الأمر

Yaratabileceğim en sağlam karakteri yaratmaya çalışıyorum sadece.
أنا فقط أحاول بناء أكثر شخصية ثلاثية الأبعاد ممكنة

Senin sorununun ne olduğunu anlamaya çalışıyorum sadece.
ما أحاول أن أقوله هو أنا فقط أحاول أن أوضح ما هي مشكلتكِ.

İki kültür arasındaki uçuruma bir köprü kurmaya çalışıyorum sadece; seni daha iyi tanımaya.
فقط احاول كسر الفجوة بين ثقافاتنا،بلتعرّف عليك أفضل.

Eksik kalan birkaç şeyi tamamlamaya çalışıyorum sadece. Sıkıcı polis mevzuları.
أنا أحاول فقط حسم بعض الأمور المعلقة إنها شئون شرطية مضجرة

Tamam mı? Kendimi oldukça açık ifade etmeye çalışıyorum sadece.
حسنا، أنا مجرد محاولة لجعل نفسي واضح تماما.

Değer verdiğim insanlara yardım etmeye çalışıyorum sadece.
إنّني أحاول مساعدة الأشخاص الذين أهتمّ بهم

Bu çıplak hatunlarla boşluğu doldurmaya çalışıyorum sadece.
كنت فقط أحاول ملأ فراغ بكل تلك الفتيات العاريات

Bu beklenmedik ve sürprizimsi asansör arızası sırasında sizleri ferahlatmaya çalışıyorum sadece.
أنا فقط أحاول إنعاشكما قليلاً خلال هذا التعطل الغير متوقع للمصعد

Sana kötü çocuğu tattırmaya çalışıyorum sadece.
أنا فقط أحاول ان أجعلك تتذوقين الولد الشقي.

- Isınmaya çalışıyorum sadece Nick. Artık bana sarılacak kimsem yok.
فقط أحاول البقاء دافئة، نيك لم يعد لدي من يحضنني

- İşimi yapmaya çalışıyorum sadece. - Ben de.
ـــ أنا فقط أحاول أن أُدّي عملي ـــ كذلك أنا

Ustamın öğrettiklerini yapmaya çalışıyorum sadece.
حسناً، أنا فقط أحاول أن أفعل مالقّنني إياه السيّد العجوز.

Bu beklenmedik ve sürprizimsi asansör arızası sırasında sizleri ferahlatmaya çalışıyorum sadece.
- لا شيء - أنا فقط أحاول إنعاشكما قليلاً خلال هذا التعطل الغير متوقع للمصعد

Sana daha çok yardımcı olmaya çalışıyorum sadece.
أنا فقط أحاول أن أجعلك تتحسنين

Nişanlına yeni bir dans öğretmeye çalışıyorum sadece.
انا فقط احاول ان اعلم خطيبتك رقصة جديدة.

Adı anılmaması gereken kurdu kafamdan temizlemeye çalışıyorum sadece.
انا فقط احاول .. ان ابعد الذئب الذي يجب ان لايُسمى

Rahatlamaya çalışıyorum sadece, rahatlamanım ben.
أنظري .. انا فقط احاول التغلب على الحال انا مدمن تغلب

Jane, sana işlerin gerçekte nasıl olduklarını açıklamaya çalışıyorum sadece.
جين، أنا أحاول فقط أن أشرح لك حقيقة الأمور.

Ne olmuş ona? Karının anlattığı şeyleri anlamaya çalışıyorum sadece.
أنا أحاول فقط فهم الأشياء التي قالتها زوجتك

Utancınızın seviyesini tespit etmeye çalışıyorum sadece.
وأنا أحاول فقط تأكيد مدى الإهانة التي تعرضت لها.

Dünyayı kendi ve bizim iyiliğimiz için düzene sokmaya çalışıyorum sadece.
مجرد محاولة للعودة إلى المسار الصحيح لأجله ولنا

Bu tanının ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyorum sadece.
إنّني أحاول أن أعرف . مالّذي يعنيه ذلك التشخيص