| Öyleyse, o zamana dek güvende kalmaya çalış yeter. | Open Subtitles | فقط حاول أن تبقى بأمان حتى ذلك الوقت |
| - Ritim tutmaya çalış yeter. | Open Subtitles | أنا لا أعرف - فقط حاول و قم بضرب الإيقاع - |
| Bizden uzak durmaya çalış yeter. | Open Subtitles | فقط حاول أن تبتعد عنا |
| Bak, sadece şu sesi çıkartmamaya çalış yeter. | Open Subtitles | اسمع, حاول فقط ألا تصدر ذلك الصوت الذى تصدره |
| Onunla gözünü çıkarmamaya çalış yeter ki. | Open Subtitles | حاول فقط ألا تفقء عينيك بهذا الشيء |
| - Ayaklarını kıpırdatmamaya çalış yeter. | Open Subtitles | حاول فقط أن تحرك قدميك كليهما |
| Bizden uzak durmaya çalış yeter. | Open Subtitles | حاول فقط أن تكون بعيداً عنا |
| Ön lobunu kafasının içinde tutmaya çalış yeter. | Open Subtitles | {\pos(194,215)}حاول فقط أن تبقيَ فصّها الجبهيّ في جمجمتها هذه المرّة |