Stokes'un bir ortağı daha vardı, karnaval'da çalışan biri. | Open Subtitles | ستوكس كان له شريك آخر، شخص يعمل في الكرنفال |
Dedikoduya göre, bu barda çalışan biri belirli miktarda, bize ait olan belirli "bir şey" bulmuş belirli bir kamyondan düşmüş belirli "bir şey" ve tanıdığımız belirli bir kişi başka bir belirli kişinin çantayı alıp belirli bir barın arkasına götürdüğünü görmüş ki biz de tam şu anda o belirli bardaki belirli birkaç kişi ile konuşuyor olabiliriz de olmayabiliriz de. | Open Subtitles | هناك اشاعة ان شخص يعمل في هذا البار عثر على شيء يخصنا هذا الشيء قد يكون سقط من شاحنة |
Ve iki gün önce, o laboratuvarda çalışan biri bunu gönderdi. | Open Subtitles | وقبل يومين، شخص يعمل في هذا المختبر أرسل هذا. |
Bu sıkça kullanılan kimlik avı adında bir şeyin göstergesidir, başka bir internet sitesine yönlendirerek, başka birinin hesap bilgilerini çalmaya çalışan biri. | TED | هذا غالباً يدل على شيء يسمى التصيُّد، شخص يحاول سرقة معلومات حساب شخص آخر عن طريق توجيههم إلى موقع آخر |
Oradan geçmeye çalışan biri olursa çöker. | Open Subtitles | أي شخص يحاول العبور سيتسبب في حدوث إنهيار |
Sadece bazı şeyleri iyileştirmeye çalışan biri. | Open Subtitles | مجرد رجل يحاول جعل الامور أفضل |
Şüpheli muhtemelen bir programcı ya da en azından bilgisayarla çalışan biri. | Open Subtitles | و ذلك يعني بأن المجرم في الأغلب مبرمج مبرمج او على الأققل شخص يعمل مع الحاسوب |
Gizli görevdeyken kız arkadaşın olamaz, hele burada çalışan biri daha da olamaz. | Open Subtitles | حينما تكون متخفياً، فلا يمكنك المخاطرة بمصاحبة أية فتاة، ناهيك عن أي شخص يعمل هنا |
Sizin şirkette çalışan biri var, onun hakkında bir yazı okudum. | Open Subtitles | لديك شخص يعمل في شركتك قد قرأت عنه |
Hayır, Bay Spleeb ofislerimizde çalışan biri sadece, hepsi bu. | Open Subtitles | لا. السيّد سبليب هو... إنّه فقط شخص يعمل في مكاتبنا, هذا كل شيء. |
Ona yakın olan biri, onunla çalışan biri. | Open Subtitles | شخص قريب، شخص يعمل معه. |
Emrim altında çalışan biri var. | Open Subtitles | لديّ شخص يعمل معي |
İfadeyi veren, uyuşturucu cezasından kurtulmaya çalışan biri olsa da mı? | Open Subtitles | رغم أنّ الحجّة صادرة عن شخص يحاول التملّص من تهمة تعاطي المخدرات؟ |
Daha önce de aradı. Bu sadece beni utandırmaya çalışan biri. | Open Subtitles | ،لقد إتصلت من قبل إنها شخص يحاول إهانتي |
Bir şeyleri anlamaya çalışan biri. | Open Subtitles | مجرد رجل يحاول معرفة من هو |
Geceleri çalışan biri için zor olmalı. Evet. | Open Subtitles | لابد أن تكون رحلة شاقة لرجل يعمل ليالي السبت، صحيح؟ |
Mahallede çalışan biri. | Open Subtitles | شخص عمل في الحي |
Eve girmeye çalışan biri var | Open Subtitles | هناك شخص ما يحاول أن يقتحم المنزل |
Bence kütüphanede çalışan biri. | Open Subtitles | أَخمن انه شخص ما يَعْملُ في مكتبة |
Burada çalışan biri var. | Open Subtitles | الرجلٌ يعملُ هُنا |
Susan Hargrave-- - O sadece kiralık çalışan biri. | Open Subtitles | مُجرد مُتعهدة ، يد مُساعدة |
Soğukkanlı, temiz ve metodik çalışan biri. | Open Subtitles | الصبغة الصوفية في القاتل المنهجي والنظيف والوحشي |
Eskiden Salt Lake'de çalışan biri için. | Open Subtitles | ذاك الشخص الذي كان يعمل بــ"سولت لايك" |
- Yarı askeri şirkette çalışan biri yenilmez olduğunu sanıyordur. | Open Subtitles | رجل يعمل لشركة عسكرية خاصة غالبا يظن أنه لا يقهر |