Çalışanlarımdan birisine daha sarkıntılık edersen seni tuttuğum gibi dışarı attırırım! | Open Subtitles | انت تلمس شخص اخر من موظفيني وساعدني, انا سأرميك على مؤخرتك |
Çalışanlarımdan biri hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorum böylece onu yönlendirebilir ve istediğim zamanda istersem yok edebilirim. | Open Subtitles | أريد معرفة المزيد عن أحد موظفيني حتّى أستطيع التلاعب به وأدمره كيفما ومتى شئتُ |
Burayı iflastan kurtarmak için üç saatim var. Daha yeni en iyi Çalışanlarımdan birini kovdum. | Open Subtitles | لديّ 3 ساعات لأنقذ هذا المكان من الإفلاس، وطردتُ للتوّ واحدة من أفضل موظفيني |
Çalışanlarımdan hiçbirinin yapmadığına dair yeminler ettim. | Open Subtitles | لقد أقسمت بكل ما توفر لي بأنه لا أحد من موظفيّ فعلها |
Farzedelim ki, ben Çalışanlarımdan biriyle mutsuzum. | Open Subtitles | ولكن لنفترض أنني لم أكن راضياً عن أحد موظفيّ. |
Çalışanlarımdan biri bilgi sızdırdı. | Open Subtitles | قام أحد موظّفيّ بتسريب بعض المعلومات |
Çalışanlarımdan ikisiyle bir sorunun olduğunu duydum. | Open Subtitles | أتفهّم أنه لديك مشكلة مع اثنين من موظفيني |
Sence Çalışanlarımdan biri hastaları öldürse, bunu anlamaz mıyım? | Open Subtitles | ألا تحسبون أنّني لن أعلم لو أحدّ موظفيني يقتل المرضى؟ |
Sanırım Çalışanlarımdan biri kasamı bankamatik olarak kullanıyor. | Open Subtitles | أعتقد ان احد من موظفيني يستخدم خزنة المال كصراف الي. |
Çünkü Çalışanlarımdan birinin kariyerine, sana isteğin dışında bir şey yaptırmak için taş koyarsam, yaptığım şeyin adı tehdit olur. | Open Subtitles | ـ لأنّي إذا عرقلت مهنة أحد موظفيني لغرض يقنعك لفعل شيء رغماً عن إرادتك، ذلك سيكون ابتزازاً. |
Çalışanlarımdan biri ölmek üzere. | Open Subtitles | أحد موظفيني على وشك الموت |
Çalışanlarımdan biriyle daha önce konuştunuz sanırım. | Open Subtitles | أظنك تحدثت لأحد موظفيني |
Evet, kendi Çalışanlarımdan çalıyordum. | Open Subtitles | أجل، لقد كنت أسرق من موظفيني |
Çalışanlarımdan biri Colby dat dosyasında delil zincirini bozduğunu itiraf etti. | Open Subtitles | أحد موظفيني اعترف انه زوّر البيانات بملف بيانات (كولبي) |
Çalışanlarımdan biri zor duruma düşmüş. | Open Subtitles | أحد موظفيّ يمر بأزمة |
Çalışanlarımdan biri bilgi sızdırdı. | Open Subtitles | قام أحد موظّفيّ بتسريب بعض المعلومات |