Sadece Benz'in, Ford'un ve Musk'ın dehalarından değil, modern araba üzerinde çalışmış olan tüm insanların ortak akıl ve emeğinden istifade ettik. | TED | لم نستفيد فقط من عبقرية بنز و فورد و ماسك و لكن من الذكاء و العمل الجاد لجميع اﻷفراد الذين عملوا على السيارات الحديثة |
Sanırım bu alkışları seninle çalışmış olan 350 gazeteciye göndereceksin değil mi? | TED | أعتقدُ أنك سترسل هذا التصفيق إلى 350 صحفياً الذين عملوا معك، أليس كذلك؟ |
Buradaki insanlarla çalışmış olan çok az batılıdan biri. | Open Subtitles | أحد الغربيون القلائل الذين عملوا مع الناس هنا |
Bizden önce doğan, çalışan, yaşamış olan ve ölen milyarlarca insanla, çok çalışmış olan bu insanlarla, çok güzel şeyler getirdik, çok güzel yetenekler, çok şey biliyoruz. | TED | مع البلايين من البشر الذين ولدوا، وعملوا، وعاشوا وماتوا من قبلنا، هؤلاء الناس الذين عملوا كثيرا، لقد قمنا بتحقيق أشياء جميلة، وهدايا جميلة، نحن نعرف الكثير من الأشياء. |
Onun için çalışmış olan bütün ajanlar. | Open Subtitles | كل العملاء الذين عملوا لحسابه يوما ما |
Geçtiğimiz aylarda çok yoğun çalışmış olan tüm kadroma ve gönüllülere teşekkür ederim. | Open Subtitles | "أود أن أشكر الطاقم والمتطوعين الذين عملوا بجهد خلال الأشهر الماضية" |