"çalışmıştık" - Translation from Turkish to Arabic

• عملنا
• حاولنا
• تدربنا
• كنا نعمل
• تعاونا

Oysa biz henüz ikinci yılımızdaydık ve sadece çocuk seks ticareti üzerine çalışmıştık.
لكننا بدأنا منذ عامين فقط، وكنا قد عملنا فقط في قضايا الإتجار الجنسي بالأطفال.

Bu sizi şaşırtabilir hanımefendi ama biz... daha önce burada çalışmıştık?
قد يكون هذا مفاجئاً لك سيدتي ، لكن نحن في الحقيقة .. قد عملنا هنا من قبل

Kuyruğumuz terleyene kadar çalışmıştık. Çok çalışmıştık. Ve topladığımız yiyecek tamamen...
لقد عملنا بجد فى هذا , عملنا كثيرا جدا وهذا الطعام الذى أحضرناه كان كلياً ـ ـ

Sizinki gibi seksi yapmaya çalışmıştık ama bizim kreatifçiler sizin kadar asılmadı.
حاولنا أن نؤلف بشكل مثير مثلك، لكن بصراحة مؤلّفينا عادوا لمنازلهم مبكّرًا.

Hepimiz korkuyorduk... Ama hepimiz korkumuzu yenmek için gereken eğitimi alıp bunu çalışmıştık.
شعر جميعنا بالخوف لكننا كنا قد تدربنا جميعاً لنعرف

Stajyerken onunla birlikte çalışmıştık.
لقد عملنا سوية في مهمة عندما كنت مجنداً جديداً

Birkaç ay önce birlikte bir dava üzerinde çalışmıştık ve ondan beridir hep temas halinde kaldık.
عملنا في قضية معاً قبل بضعة أشهر, ونوعاً ما بقينا على اتصال

Yıllar önce Cahill Deposu cinayetinde beraber çalışmıştık.
عملنا على قضية القتل في مخزن كيهل، قبل عدة سنوات

Adım Agnes bu arada. Sanırım daha önce de çalışmıştık...
انا آغنيس بالمناسبه اعتقد اننا عملنا معا

İlk değil. Daha önce üç projede birlikte çalışmıştık.
لكنها ليست كذلك لقد عملنا على ثلاث مشاريع من قبل

Geçen ay "East River Park"ında çalışmıştık.
عملنا في الجهه الشرقيه من الحديقه, الشهر الماضي

Yıllar önce özel timde beraber çalışmıştık.
لقد عملنا مع بعض في فرقة المهام قبل عندة سنين

Evet öyle. O davadan öncede birlikte çalışmıştık.
هذا صحيح، لقد عملنا على تلك القضية الأخرى قبل هذه

6 ay önce çalıntı araba kartelinde beraber çalışmıştık.
عملنا معًا قبل ستة أشهر على عصابة سرقة السيارات تلك.

İki ay önce eyaletler arası karışıklıkta çalışmıştık.
لقد عملنا على تلك الفوضى قبل شهرين بين الولايات

İşin garibi de o zaten. Öyle bir vaka üzerinde çalışmıştık.
هذا هو الأمر الغريب، لقد عملنا على تلك القضيّة، أتذكر؟

Hükümet Savcılığında birlikte çalışmıştık.
لقد عملنا معا في مكتب ولي العهد النائب العام.

Benim memleketim Bronx'da,aslında bunlarda birini yapmaya... ...çalışmıştık ama belediye başkanımız aynı nokatada... ...bir cezaevi görmek istediğine karar vermişti.
وفي مسقط رأسي، حاولنا فعلا القيام بإحدى هذه في برونكس، و لكن عمدتنا قرر ما يريد أن يراه كان سجن في نفس المكان.

Sonra hemen yanına koşup kalp masajı yapmaya çalışmıştık ve hayata geri dönmüştü.
و هرعنا إليه و حاولنا أن ننعشه و عاد للحياة

Bu kasabaya ilk olarak rüşvet vermeye çalışmıştık bu binayı almak için fakat bu sefer.
حاولنا رشوة مجلس المدينة للحصول على هذا المبنى في المقام الأوّل،

Dikişi nasıl atacağını daha önce çalışmıştık.
سأنظر إليكِ ستدخلين و تقومين بعمل القطب التي تدربنا عليها

Federal istihbaratta birlikte çalışmıştık.
لقد كنا نعمل سوياً في المخابرات الفيدرالية.

Bilmem, geçen sefer birlikte çok iyi çalışmıştık.
لا أعلم، اعتقدت أننا تعاونا بشكل مثمر آخر مرة