Çocuğu yok. Evli değil. çalışmıyor bile. | Open Subtitles | هو ليس لديه اطفال، ليس متزوجا كما أنه لا يعمل |
Dahası var, telsiz çalışmıyor bile. Belki 6 gün önce çalışıyordu. | Open Subtitles | اخبار سارة اخرى , الراديو لا يعمل ربما قد عملت لاحقا , ولكنه تجمد الأن |
! Üstelik burada çalışmıyor bile! Kamu hizmeti cezasını çeken bir suçlu o. | Open Subtitles | إنه حتى لا يعمل هنا, إنه مجرم يؤدي الخدمة الإجتماعية |
Bordro mu? Hayır, burada çalışmıyor bile. | Open Subtitles | -كلاّ , إنه لا يعمل هنا و هذا الأمر لا يخصكما |
Söylediklerine bakma, senin için çalışmıyor bile. | Open Subtitles | وبغض النظر عمّا ،يقوله لك هو لا يعمل لك |
Bu şey çalışmıyor bile ya. | Open Subtitles | بحقّكِ يا فتاه، ذلك الشيء لا يعمل حتى. |
Kocam burada çalışmıyor bile. | Open Subtitles | لزوجي , الذي لا يعمل لديك حتى . |
Shim Gun Wook, bana verdiğin dolma kalem çalışmıyor bile. | Open Subtitles | يا ( شيم جون ووك ) قلمي الحبر الذي أعطيتني إياه لا يعمل |
çalışmıyor bile. | Open Subtitles | إنهُ لا يعمل أساساً |
Aslında burada çalışmıyor bile. | Open Subtitles | إنه لا يعمل هنا ببساطة |
Daha düzgün çalışmıyor bile. | Open Subtitles | إنه لا يعمل بشكل صحيح حتى. |
O silah çalışmıyor bile! | Open Subtitles | هذا السلاح لا يعمل حتى! |
Bazıları çalışmıyor bile. | Open Subtitles | بعضهن لا يعمل |