İstedi ama vermedi ve o kurşuna gelince gerçekte beni vurmaya çalışmıyorlardı. | Open Subtitles | لقد أراد ذلك، لكنه لم يفعل وتلك الرصاصة لم يكونوا يريدون إصابتي |
Bence belli ki, tüm bu para ve teçhizatla, bu adamlar kendi başlarına çalışmıyorlardı. | Open Subtitles | أظن أنه من الواضح في وجود كل هذا المال و كل هذه المعدات أنهم لم يكونوا يعملون لحسابهم الشخصي لقد استأجرهم شخص ما |
Biliyorsun, bu adamları alt edebilirsem... Çünkü bir takım olarak çalışmıyorlardı. | Open Subtitles | أتعلمين، كنت قادراً على القضاء على هؤلاء لأنهم لم يكونوا يتعاونون كفريق |
Deniz Kuvvetleri için çalışmıyorlardı ki. Kesin CIA. | Open Subtitles | لم يكن يعملا للجيش |
Tatlım, Alsops ve Herb Block... 1934'de Uluslararası Eğitim Enstitüsü için çalışmıyorlardı. | Open Subtitles | (عزيزتي،( أيسوب)و (هيرببلوك... لم يعملا في معهد التعليم الدولي بعام 1934 |
Belki de çalmaya çalışmıyorlardı. | Open Subtitles | ربما لم يكونوا يحاولون سرقتها. |
Fatah'ı öldürmeye çalışmıyorlardı. | Open Subtitles | لكنهم لم يكونوا يحاولون قتل (فتاح) |
Kargalara kızma, Homer. Onları gözünü çıkartmaya çalışmıyorlardı. Sadece gözündeki özü içmeye çalışıyorlardı. | Open Subtitles | لا تغضب من الغربان يا (هومر)، لم يحاولوا أن يعموك بل أن يشربوا ماء عينيك الحلو |
Kırlangıç Yuvası'na baskın yaptılar ama Ruiji Hanım'ı kaçırmaya çalışmıyorlardı. | Open Subtitles | هاجموا "بيت السنونو". لكنّهم لم يحاولوا إختطاف السيّدة (ريجي). |
dediler. Genel tarz olan global ürünlerin Hindistan için yerelleştirilmesi üzerine çalışmıyorlardı. | TED | لم يكونوا يعملوا على إضفاء الطابع المحلي للهند على المنتجات العالمية والذي هو عادةً الدور الذي يلعبه مركز البحث والتطوير المحلي. |
Yani neredeyse sıradan -- 100 Google çalışanıydılar; fakat proje üzerinde çalışmıyorlardı. | TED | كانوا تقريبا من عامة الناس-- 100 شخص من غوغل لكنهم لم يكونوا جزءا من المشروع. |
Ama ilkinde seni öldürmeye çalışmıyorlardı. | Open Subtitles | في المرة الأولى لم يكونوا يحاولوا قتلكِ |
Bana tedavi bulmaya çalışmıyorlardı. | Open Subtitles | لم يكونوا يُحاولون علاجي |