Sana benim için çalışma fırsatı vermek istiyordum ama artık istemiyorum. | Open Subtitles | كنتُ أريد أن أعطيك فرصة للعمل عندي ولكن ، ليس بعد الآن |
Ve Amerikan Ordusu tarafından finanse edilmiş oldukça gelişmiş bazı protezlerle çalışma fırsatı bulduk. Bu protezler hareket edebilir elleri ile birlikte 10 farklı dereceli hareket özgürlüğüne sahipler. | TED | وحصلنا على فرصة للعمل على أحد أحدث الأذرع الإصطناعية والتي مولت من الجيش الأمريكي ، باستخدام تلك النماذج ، والتي كان بإمكانها التحرك إلى حد 10 درجات من حرية الحركة بما فيها حركات اليد. |
Biliyor musunuz şerif, benim meslekten biri bu türden malzemeyle çalışma fırsatı bulunca, övünç duyar. | Open Subtitles | هل تعلم أيها المأمور الرجل فى مهنتى هذه... عندما يكون لديه فرصة للعمل فى وجود تلك الأدوات فذلك يُشعره بالفخر |
Sizinle çalışma fırsatı yakaladığıma memnun oldum. | Open Subtitles | سرّني أن أنال فرصة العمل معكَ |
FBI için çalışma fırsatı. | Open Subtitles | فرصة العمل مع المباحث |
Benimle birlikte çalışma fırsatı elde ettiği için bana teşekkür etti. | Open Subtitles | فشكرني على... فرصة العمل معًا |
Efsanevi Xander Cage'le birlikte çalışma fırsatı mı? | Open Subtitles | لأحصل على فرصة للعمل مع الأسطورة أكساندر كيج)؟ ) |
Ve seninle çalışma fırsatı için. | Open Subtitles | فرصة للعمل معك |