"çalışma odasında" - Translation from Turkish to Arabic

    • غرفة الدراسة
        
    • في المكتبة
        
    • في مكتبه
        
    • في غرفة المكتب
        
    • في الدراسةِ
        
    • كنتي ستشتبهين
        
    Eşyalarımı koyunca çalışma odasında yer kalmadı. Open Subtitles لم يكن هناك مكان لاغراضي في غرفة الدراسة خاصتك
    Greg, çalışma odasında konuşabilir miyiz biraz? Open Subtitles غريغ هل يمكنني أن أراك في غرفة الدراسة للحظة
    Kütüphanede ya da çalışma odasında nasıl durur, görürüz. Open Subtitles أرى ماذا سيكون شكلها في المكتبة أو في المكتب
    Ne çalışma odasında testere işleri görmek istiyorum, ne de kütüphanede bando takımı. Open Subtitles لا ترى سلسلة الفن في الدراسة، لا فرق موسيقية في المكتبة
    Karısı onu çalışma odasında kafasında bir kurşun deliği ile buluyor. Open Subtitles في يوم إمرأة وجدته في مكتبه مع طلقة في الرأس ، قفل الباب لم يكسر
    Şu anda özel bir toplantıda ama dilersen onu çalışma odasında bekleyebilirsin. Open Subtitles حسنٌ، إنّه في إجتماع سرّي الآن لكن يمكنكَ إنتظاره في مكتبه.
    Hayır efendim, çalışma odasında bazı iş ortaklarıyla beraber. Open Subtitles ـ لا يا سيدي. إنه في غرفة المكتب مع بعض شركائه في العمل.
    çalışma odasında var. Open Subtitles هناك واحد في الدراسةِ حقّ أسفل تلك القاعةِ.
    Bu kasabada çalışma odasında tüfeği olan herkesi cinayete teşebbüsten sorgulayacaksanız yapacak çok işiniz var demektir. Open Subtitles إن كنتي ستشتبهين بكل شخصٍ بهذه البلدة ممّن يملك بندقيّةٍ ، بأنهم وراء إطلاق النار . فستجدين أمامكِ الكثير منهم
    Paintball sırasında çalışma odasında Albay Mustard ile. Open Subtitles أثناء لعبة كرات الألوان في غرفة الدراسة.
    çalışma odasında, bizi yalnız bıraktığın gece. Müzik dinlemeye uğradım. Open Subtitles تلك الليلة التي تركتينا بها في غرفة الدراسة كنت أستمع للموسيقى
    çalışma odasında gerçekleşen bir durum var. Open Subtitles هناك وضع يتطور في غرفة الدراسة
    Sınava "F" çalışma odasında hazırlanacağız za"F"er'in "F"si. Open Subtitles F نحن سنتجهز له في غرفة الدراسة "Fictory" كما في الإنتصار
    Ama asıl ilginç olan, Bay Dufosse'un çalışma odasında gördüğü şey. Open Subtitles الأمر المثير للاهتمام هو ما رآه السيد "دوفوس" في المكتبة
    Taş kalbin arkasındaki gizli çalışma odasında. Open Subtitles - نعم في المكتبة حجرة سرية خلف الموقد الحجري
    çalışma odasında konuşabiliriz. Open Subtitles يمكننا التحدث في المكتبة.
    çalışma odasında ateşin önünde duruyordu fakat gündüz vaktiydi. Open Subtitles كان واقف أمام النار في مكتبه لكن في الصباح
    Kocam yukarıda çalışma odasında değil. Open Subtitles زوجي ليس في الطابق العلوي في مكتبه
    Önce Roger Ackroyd, çalışma odasında vahşice bıçaklandı şimdi de hizmetlisi Parker bir otomobil tarafından bilerek çiğnendi. Open Subtitles أولاً "روجر آكرويد" مطعون بكل وحشية في مكتبه و الآن خادمه "باركر" و قد دهسته سيارة بشكل متعمد
    O zaman da polis gelmiş olacak ve çalışma odasında iki tane ceset olacak. Open Subtitles عندهاستكونالشرطةهنا ، و سيكون هناك جثتان في غرفة المكتب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more