"çalışma saatleri" - Translation from Turkish to Arabic

• ساعات عمل
• وساعات عمله
• وساعات العمل
• ساعات العمل

Bazı antropolglar bunu orijinal varlıklı toplum olarak adlandırıyor. Çünkü aslında kısa çalışma saatleri vardı.
بعض علماء الأنثروبولوجيا يسمون ذلك المجتمع الأصلي الموسر. لأنه كانت لديهم أساسا ساعات عمل قليلة.

Kağıt işleri, sorumluluk, uzun çalışma saatleri.
أعمال ورقية ، مسئوليات و ساعات عمل طويلة؟

Diğer avukatların orantısız çalışma saatleri onların, davalarının hâlâ öncelikli olup olmadığı konusunda merak ettirir.
لكن الزيادة في ساعات عمل المحامين المساعدين تجعلهم يظنون أن قضاياهم لم تعد لها الأولوية

çalışma saatleri hep bu şekilde olacak.
وساعات عمله ستكون دائماً هكذا

Ücreti hiç de fena değil çalışma saatleri de bana uyuyor.
هنا يدفعون أكثر بكثير. وساعات العمل تناسبني أكثر.

çalışma saatleri sonrası beni aramaya başladı. Bazı zamanlar, çiçekler gönderiyordu.
بداء فى الاتصال بى بعد ساعات العمل واحياناً يرسل لى زهور

Dava hakkında baskılar, uzun çalışma saatleri, ...suçluların bizzat yaptıkları duygusal baskılar.
الضغوط الإجرائية ساعات عمل أكثر الضغط النفسي للجرائم ذاتها

Bir özel dedektifin düzenli çalışma saatleri olmalıdır.
المحقق الخاص يجب أن يحافظ على ساعات عمل منتظمة

Peder Curtis'in çalışma saatleri ne zaman biliyor musunuz?
أتعرفين ما هي ساعات عمل الأب كيرتس؟

Daha az çalışma saatleri, yaz tatili, sorumluluk yok.
ساعات عمل أقل, إجازات صيفية, لا مسائلة.

- Sonsuz çalışma saatleri ve bolca stres.
إنها ساعات عمل طويلة و كثيرٌ من الإجهاد

Ödeme az çalışma saatleri fazla.
أجور ضعيفة ساعات عمل طويلة

Tuhaf çalışma saatleri.
ساعات عمل غريبة.

Düzgün çalışma saatleri.
و ساعات عمل مقبولة

Parası az, çalışma saatleri uzundur.
أجر زهيد، ساعات عمل طوال.

Düşman gibi hastalar, korkunç çalışma saatleri... - Nasıl bırakabilirim ki?
لن أصبر على فراق المرضى المزاجيين وساعات العمل

"çalışma saatleri uzundu. Üstelik ücret de felaketti."
ساعات العمل كانت طويلة والحصول علي الاجر كان فظيعا