Şimdi çalışmadaki normal kilolu insanları ele alarak başlayalım. | TED | دعونا نبدأ بالنظر إلى الوزن القياسي للناس في الدراسة. |
Sağlıklı alışkanlığı olmayan obez kişilerde ölüm riski, çalışmadaki en sağlıklı olan gruba göre çok yüksek,-yedi kat kadar-. | TED | للأشخاص الذي يعانون من السمنة و لا يقوموا باي عادة صحية، الخطر أعلى جداً، وسبعة اضعاف من أصح المجموعات في الدراسة. |
çalışmadaki diğer insanlar, onları kayda almak istediğimizi öğrenince katılmanın güvenli olduğunu bilecekler. | Open Subtitles | حالما يرى المشتركين الاخرين في الدراسة كيف ننوي ان نصورهم سيعلمون انه من الآمن ان يشاركوا |
çalışmadaki ortaklığımız alışılmışın dışında. | Open Subtitles | مشاركتنا في الدراسة كان أمراً غير تقليدي. |
Onca zamandır bizi filme alıyorsun ama senin çalışmadaki rolünle ilgili söyleşme şansın hiç olmadı. | Open Subtitles | بعد كل هذا الوقت الذي قضيته في تصويرنا، لم تُتح لك فرصة لمناقشة دورك في الدراسة. |
Sonuncu ama çok önemli, üçüncü çalışmadaki çocuklar pozitif değer ifade eden araştırmacı izlerken negatif değer ifade eden araştırmacının aksine kumandaya önemli ölçüde daha fazla basmayı seçtiler. | TED | وأخيرًا وليس آخرًا، ضغط الأطفال في الدراسة الثالثة على جهاز التحكم بشكل ملحوظ أكثر عند مراقبة المجرب ذو القيمة الإيجابية لهم، على عكس ما حصل مع المجرب الذي أبدى القيمة السلبية. |