Senin için gerçek hisler beslediği konusunda tartışmaya çalışmayacaksın, öyle değil mi? | Open Subtitles | لن تحاولي أن تجادلي بأنه يملك مشاعراً حقيقية إتجاهك أليس كذلك ؟ |
Beni aramaya çalışmayacaksın. | Open Subtitles | ..لا تحاولي الاتصال بي بل يجب عليك الاتصال بي |
Yemeye başlayıp benimle konuşacaksın ve de bu şekilde kaçmaya çalışmayacaksın. | Open Subtitles | ... يجب أن تبدئي بتناول طعامك ... وتتحاكي معي ولا تحاولي الهرب أو ما شابه |
Artık burada çalışmıyorsun, bir daha da çalışmayacaksın. | Open Subtitles | أنت مطرود , لم ولن تعمل هنا مرة أخرى |
Peki bütün gece oturup bu iş üzerinde çalışmayacaksın değil mi? | Open Subtitles | أذن... أنتِ لن تعملي... على هذة الأشياء طول اليلة اليس كذلك؟ |
-Aman Tanrım, hayır. Yeniden bir araya gelmeye çalışmayacaksın değil mi? | Open Subtitles | لن تحاولي العودة إليه، أليس كذلك؟ |
Günahlarını kendini feda ederek ödemeye çalışmayacaksın. | Open Subtitles | لن تحاولي... التكفير عن ذنوبك بتضحية من نوع ما |
İnmeye falan çalışmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | لن تحاولي الهبوط، أستفعلين؟ |
İnmeye falan çalışmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | لن تحاولي الهبوط، أستفعلين؟ |
Benim gibi olmayacaksın! Trende çalışmayacaksın. | Open Subtitles | لن تكون مثلي، ولن تعمل على قطار... |
Ama seni uyarıyorum... bir daha asla fast-food endüstrisinde çalışmayacaksın. | Open Subtitles | لن تعملي أبدًا في صناعة الوجبات السريعة مجددا |
Artık tarlada da çalışmayacaksın. | Open Subtitles | لن تعملي في الحقول بعد اليوم أيضا |