Aynen görevden dönmeye çalıştığım zaman bana olduğu gibi. | Open Subtitles | كما هي الحاله , عندما حاولت العودة من مهمتي |
- İlk hareketi yapmaya çalıştığım zaman bile. - Evet. | Open Subtitles | حتّى عندما حاولت أن أقوم بالخطوة الأولى |
Ben kaçmaya çalıştığım zaman, beni öldürmek istediler. | Open Subtitles | عندما حاولت الهرب, كانوا سيقتلوني |
Annemi hatırlmaya çalıştığım zaman, Görebilidiğim tek şey Katara'nın yüzü. | Open Subtitles | عندما أحاول تذكر أمي, كتارا هي الوحيد الذي أتصوره |
Boğazımda içki yutmaya çalıştığım zaman kanayan şeyler var o yüzden vücuda sokmak için bir yol bulmam gerekti. | Open Subtitles | لدي تلكَ الأشياء في حلقي تنزف عندما أحاول إبتلاع الخمر لذلك عليَ أن أجد طرق أخرى لأجعله يدخل إلى نظامي |
Evde çalıştığım zaman kendimi hep daha yaratıcı hissediyorum. | TED | دائمًا كنت أشعر أن إبداعي يزداد عندما أعمل من منزلي. |
Yalnız çalıştığım zaman daha iyi iş çıkarırım. | Open Subtitles | أنا دائماً بخير , عندما أعمل بمفردى. |
Birsonraki gün seni soymaya çalıştığım zaman benim hayatımı kurtardı. Ona borçluyum. | Open Subtitles | حسنا، فى اليوم الذى حاولت فيه سرقتك أنقذ حياتى، فانا أدين له بواحدة |
Onu öldürmeye çalıştığım zaman bile beni yendi. | Open Subtitles | حتى عندما حاولت قتله، هزمني |
Bu sadece kuralları atlatmaya çalıştığım zaman söylediğim bir şey. | Open Subtitles | هذا مجرد شيء أقول عندما أحاول الالتفاف على القواعد. |
- çalıştığım zaman içki içmem. Öyle mi? | Open Subtitles | -أنا لا أشرب عندما أعمل |
"çalıştığım zaman" | Open Subtitles | {\cHD0697E}♪ ... عندما أعمل ♪ |
Bir de Olive'in konuşmalarından birini kesmeye çalıştığım zaman vardı. | Open Subtitles | ثم جاء الوقت الذى حاولت فيه حذف إحدى عبارات " أوليف" |