"çalıştırdım" - Translation from Turkish to Arabic

• شغلت
• بتشغيل
• أدرت
• شغلتُ
• شغّلت
• وشغلت
• لقد جعلتها تعمل
• أشعلته
• بتفعيله

Ha evet, kusura bakma alarmı çalıştırdım o yüzden güçlerin artık çalışmaz.
أجل، أنا آسفٌ، قواك لم تعمل الآن بعد أن شغلت جهاز الإنذار

Yani bulaşık makinesini yeni çalıştırdım. Sana yetecek kadar çatal bıçak olacaktır.
لا ، لأنني شغلت للتو غسالة الأطباق وهناك العديد من الأطباق النظيفة من اجلك

Yüzlerce benzetim çalıştırdım. O ne yaparsa yapsın, program uyarlıyor.
قمت بتشغيل مئات من أشكال المحاكاة مهما كان مايفعل تيلك , البرنامج يتكيف

Evet, 2002 ve 2003 yılında Le Mans pistinde pit ekibi çalıştırdım. Ne tür bir araba sürüyordun?
نعم، أدرت طاقم في سباق لومان في عام 2002 و 2003 ما نوع السيارة التي تقودها ؟

Kurtarma programlarını çalıştırdım ama birşey bulamadım.
شغلتُ البرامج المساعدة ولم أحصل على أي شيء

Cep telefonu da öyle. Kurtarma programı çalıştırdım ama ikisi de tertemiz.
وهاتفه النقال أيضاً، شغّلت برنامج إستعادة لكن قد تمّ مسح جميع محتوياتهما.

- Yani, bir şey çalmadım, sadece pervaneyi çalıştırdım.
أجل، أعني، لم أسرق شيئاً لقد شغلت الدوارات

Bu sabah arabamı bir tornavidayla çalıştırdım ve sen Avrupa masrafını ödeyeceğimizi mi düşünüyorsun?
لقد شغلت سيارتي بمفك في الصباح أتظننا سندفع مصاريف سفرك إلى أوروبا؟

Aktarımı karıştırdım, ama düzgün gitmiş gibi gösteren bir program çalıştırdım.
لقد قمت بالتشويش على النقل و قمت بتشغيل برنامج محاكاة لجعلها تبدو أنها تمت

Sireni çalıştırdım ve Sam, defibrilatörü tutmama izin verdi.
تم تكليفي بتشغيل صفارة الإنذار وسمحت لي سام بحمل مقابض تخطيط القلب

Sizin biyolojik imza olarak diğerlerinden farklı olduğunuzu tespit ettiğim için kendimi çalıştırdım.
لقد قمت بتشغيل نفسي عندما إكتشفت أن بصمتكم الحيوية مُختلفة عن بصمتهم

- Ben bu kurumu bazı kurallarla çalıştırdım...
انني أدرت هذه المؤسسة

Brian garajda arabayı çalıştırdım şu an garaj tamamen sisli.
مرحباً (برايان) أدرت السيارة بالمرآب وكل شيء ضبابي هناك

Yanlışlıkla alarmı çalıştırdım ve yardım çağrısını iptal etmek istiyorum.
أنا بالخطأ شغلتُ الإنذار وأريدُ إلغاءهُ

Alarmı çalıştırdım.
-لقد شغلتُ الإنذار

Anteni açtım telsizi çalıştırdım sonrası karanlık.
‫شغّلت مفتاح هوائي ‫والمرسل المستقبل

Köpeği saldım ve ısınmaları için arabaları çalıştırdım.
30 لقد اخرجت الكلب وشغلت السيارة لـ تحميتها

çalıştırdım.
لقد جعلتها تعمل.

- Gayet güzel çalıştırdım ama... - Sürekli yangın çıkartıyorsun.
لقد أشعلته بطريقة ممتازة - أنت لا تفعلين شيئاً سوى إشعال النار هنا -

Onu, beni buraya getirmenizden sonra çalıştırdım.
لقد قمت بتفعيله بعد أن أحضرتنى إلى هنا