"çaldığı için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لسرقته
        
    • لسرقة
        
    • على سرقة
        
    • لأنه سرق
        
    • لانهُ سرقها
        
    • لسرقتها
        
    • لديه سوابق في سرقة
        
    • لأنها سرقت
        
    Burundi'de bir hapishaneye gittim ve 12 yaşında olan bir çocuk değildi bu sefer 8 yaşında bir çocuk cep telefonu çaldığı için hapse girmişti. TED في بورندي ذهبت الى السجن ولم يكن الأمر حول صبي عمره 12 عاماً، بل 8 أعوام لسرقته هاتفاً محمولاً
    Babam bir domuz çaldığı için asıldığında bile ağlamadım ama şimdi ağlayacağım. Open Subtitles لم أبكي عندما شنقوا أبي لسرقته خنزير لكن سأبكي الآن
    Başından beri onlarda olmaması gereken bir mal çaldığı için dava açmayacaklardır. Open Subtitles لن يقوموا بمطاردة لسرقة شيء لم يكن من المفترض أن يحصلوا عليه أصلاً
    İnsan kaynaklarına göre, 3 hafta önce ilaç çaldığı için işten atılmış. Open Subtitles طبقاً لمكت الموظفين. طردت قبل 3 أسابيع لسرقة الأدوية
    Oh, evet, Yılbaşını çaldığı için ceza olarak, vermek zorunda olduğu şu burs. Open Subtitles نعم ، كان هذا عقابه على سرقة عيد الميلاد المجيد
    "Bu gece benden en değer verdiğim şeyi çaldığı için ona bunu ödeteceğim." Open Subtitles اليوم سأجعله يدفع الثمن لأنه سرق أثمن ما عندي
    Alejandro'ya çaldığı için teşekkürler, daha fazla uğraşamayacaklar. Open Subtitles وشكراً لايخاندرو فاسكيز لانهُ سرقها لا يوجد لديهم اي شيء
    Fast food işinde çalışıp, muhtemelen müşterilerin çantasından, kızartma çaldığı için işten atılacak. Open Subtitles سيطرد منه غالباً لسرقته البطاطا المقلية من أكياس الزبائن
    Üç sene önce şirketten donanım çaldığı için kovulmuş. Open Subtitles طُرد قبل ثلاث سنوات لسرقته أدوات الشركة فينباكس طبعت صوته
    Öpüşmek, dokunmak, seks, aşk, birine battaniyeyi çaldığı için bağırmak falan söz konusu bile olamaz. Open Subtitles ،التقبيل، اللمس، الجنس، الحب الصراخ على أحد لسرقته البطانيات مستحيل
    Birisini tuvalet kağıdı ve puding çaldığı için mi tutukluyorlar? Open Subtitles هل اعتقلوه لسرقته الحلوى وورق المرحاض؟
    Bir gerdanlık çaldığı için geçen yaz kovulmuş. Open Subtitles وتم فصله بالصيف الماضى لسرقته عقد
    FBI müşterilerinden para çaldığı için onu soruşturuyormuş. Open Subtitles المباحث الفدراليّة كانت تحقق بأمره لسرقة المال من عملائه.
    O gece bahşişlerimi çaldığı için onu dışarıya attım. Open Subtitles كان علي ركل مؤخرته خارجًا تلك الليلة لسرقة البقشيش الخاص بي
    Belki McGuire müşteri listesini çaldığı için Derek'i öldürdü. Open Subtitles ربما ماغواير قتل ديريك لسرقة قائمة موكله.
    Roman Bain geçen sene film için fikir çaldığı için dava edilmiş. Open Subtitles لقد تم مقاضاة رومان باين السنة الماضية لسرقة فكرة فيلم
    Bu harika ikizler değilse ne olayım... telsizi çaldığı için çok üzgün ve bir daha sizi rahatsız edip, sizlerden hiçbir şey çalmayacak. Open Subtitles حسنٌ، ما لم أكُن بصدد "الثنائيّ الخارق". إنّه نادم على سرقة اللّاسلكيّ، ولن يزعجكم أو يسرق منكم شيئًا.
    Sanırım kocamı çaldığı için özür dileyecek. Open Subtitles أظن أنها تريد الإعتذار على سرقة زوجي
    Sevdiğim kadını benden çaldığı için Herkül'den intikam alma arzusuyla tutuşuyorum. Open Subtitles لقد قررت الإنتقام من (هرقل) لأنه سرق المرأة التي أحبها
    Dizaynını çaldığı için mi? Open Subtitles لأنه سرق التصميم الخاص بك.
    Alejandro'ya çaldığı için teşekkürler, daha fazla uğraşamayacaklar. Open Subtitles وشكراً لايخاندرو فاسكيز لانهُ سرقها لا يوجد لديهم اي شيء
    Kolyeyi çaldığı için kovulan hizmetçi Maria'dan özür dilemeye çalışıyordu. Open Subtitles كانت تُحاول تقديم تعويضات مع (ماريا)، الخادمة التي طردت لسرقتها القلادة.
    Ve kayıtlar incelendiğinde anlaşıldı ki 12 yaşındayken çamaşır iplerinden kadın kıyafetleri çaldığı için yakalanmış. Open Subtitles ثم نظروا في سجلاته ووجدوا أن لديه سوابق في سرقة الملابس الحريمية من حبال الغسيل حينما كان في الـ12
    Özür dilerim Bayan Riesen ama bir söylentiye göre Konsolos Whele hizmetçilerden birini gümüş çaldığı için aslanlara yem etmiş. Open Subtitles انا اسف,أنسة رايس, لكن... هذه غرفة المستشار ويل تم تحويل إحدى الخادمات عنده ألى وجبة للأسد لأنها سرقت منه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more