| Hani şu müze bilgilerini almak için çaldığın telefon var ya? | Open Subtitles | مثلما تعرف، الجوال الذي سرقته لتحصل على معلومات عن المتحف ؟ |
| çaldığın o filmde gizli hükümet bilgileri vardı. | Open Subtitles | الفيلم الذي سرقته يحوي على معلومات حكومية سرية |
| Şimsi söyle bakalım, çaldığın param nerde, seni küçük yumurcak? | Open Subtitles | و الآن ، اين نقودي التي سرقتها ،ايها الحرامي الصغير ؟ |
| Ya öbür malları çaldığın Adamlar | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فقط ماذا عن الملاعين الذين سرقتها منهم ؟ |
| Zaten senin olanı çaldığın zaman da hırsızlık oluyor mu? | Open Subtitles | هل تُعتبر سرقة إذا ما سرقت أشياء هي بالأصل لك؟ |
| Öylemi, bu gerçekten garip, hani bir gün önce defterini çaldığın kadından bahsediyorum. | Open Subtitles | أوه، حسنا، هذا مضحك بإعتبار أنك فقط سرقت دفتر الأستاذ قبل يوم واحد |
| Sadece benden çaldığın kitabı almaya geldim. | Open Subtitles | لقد اتيت الى هنا لاخذ الكتاب الذى سرقتيه من حجرتى |
| Hayır. O para Samnang için. çaldığın para. | Open Subtitles | كلا، هذا المال سيذهب إلى سام يانغ المال الذي سرقته منه |
| Hayır. O para Samnang için. çaldığın para. | Open Subtitles | كلا، هذا المال سيذهب إلى سام يانغ المال الذي سرقته منه |
| Pekâla, bir klimamız olabilir ama o senin çaldığın klima değil. | Open Subtitles | حسنا ً لدينا جهاز تكييف لكنه ليس الذي سرقته |
| Şu benden çaldığın para bir borcun ödemesiydi, ...fazla miktarda bir mal vardı. | Open Subtitles | إذا، المال الذي سرقته كانت دفعة لدَين كمية كبيرة من بضاعة |
| Senin çaldığın şeyleri başkasının, buraya girip senden çalmasını istemezsin... | Open Subtitles | لم تكن تريد أن يأتى أحد هنا ويسرق الأشياء التى سرقتها |
| İstiyorsan ondan çaldığın parayla karşılaştırabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك مقارنتها بالنقود التى سرقتها منه .. إذا أردت ذلك |
| Arabamdan çaldığın cüzdanımı geri vermezsen boynunu kırarım. | Open Subtitles | لذا أعد إليّ المحفظة التي سرقتها من سيّارتي وإلاّ سأدقّ عنقكَ اللعينة |
| Suçlu iadesi olmayan ülkelere giden 5 kişinin kimliklerini çaldığın bilgisi de elimizde. | Open Subtitles | كما أننا نعرف أنك سرقت هويات خمسة أشخاص متوجهين لدول لا تسلم المجرمين |
| CA: Fakat senin 1.7 milyon belgeyi çaldığın iddia ediliyor. | TED | كريس: لكن تم زعم أنك سرقت 1.7 مليون مستند |
| Şu tomar işiyle güçlerimi çaldığın zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين عندما سرقت قدراتي بتلك المخطوطات ؟ |
| Yani, ...sanırım, çaldığın ceketim sana yakışacak tamam. | Open Subtitles | ..لذا. إلى اللقاء، وأستمتعي بالمعطف الذي سرقتيه مني |
| Yani bilgisayarımdan çaldığın kurguyu mu! | Open Subtitles | أتعنين تلك القصة الوهمية التي سرقتيها من حاسوبي ؟ |
| Gereksiz bir şekilde bağırıyorsun herhalde çaldığın müziğin sebep olduğu duyma kaybından. | Open Subtitles | أنت تصرخ دون داعٍ على الأرجح نظراً لضعف السمع بسبب الموسيقى التي تعزفها |
| çaldığın öz içeride ne durumda? | Open Subtitles | كيف تلك .. النعمه المسروقة التي بداخلك تعمل؟ |
| Senin büyükannenin evinde kıçın bağlıyken keman çaldığın günleri bilirim. | Open Subtitles | لقد رأيتك وأنت صغير تعزف الكمان في بيت جدتك مع بدلة زرقاء واسعة |
| Lisede münazara kartlarımı çaldığın gibi! | Open Subtitles | بالضبط كما سرقتي مذكراتي في نادي المناقشة في الثانوية |
| Bu yoğurdumu çaldığın için, seni dallama. | Open Subtitles | هذا من أجل سرقتك للبن, أيها الأحمق |
| İşini çaldığın adama gidip işi nasıI yapacağını mı soracaksın? | Open Subtitles | ستسأليـن الرجـل الذي سرقتِ عمله كيف تقوم بعملك ؟ |
| Aman Tanrım çaldığın paralar mı var yoksa? | Open Subtitles | يــاإلهــي ، أهــذا بعضـاً من المــال الذي سرقتِه ؟ |
| çaldığın her nota piyanoda can vermek üzere olan bir hayvanın feryadıymış gibi çıkıyor. | Open Subtitles | كل نغمة عزفتها صوتها يشبه حيوان يحتضر يتلوى على مفاتيح. |
| çaldığın her cüzdan başka birinin camına bir parmaklık ekliyor. | Open Subtitles | لأنه مع كل محفظة تسرقها أنت تضع القضبان على نافذة شخص آخر |
| Her gece çaldığın parça. | Open Subtitles | تلك الأغنية التي تعزفينها كلّ ليلة |