Grich adlı Noel'i çalmaya çalışan bir karakterin oynadığı favori filmimi izleyeceğiz. | Open Subtitles | سنشاهد فيلمي المفضل عن شخصية قاتلة للبهجة تحاول سرقة عيد الميلاد |
Hey, küçük adam.Demek kız arkadaşımı çalmaya çalışan kişi sensin. | Open Subtitles | مرحباً ، أيها الرجل الصغير ، إذا أنت الفتى التي تحاول سرقة حبيبتي |
Bu sıkça kullanılan kimlik avı adında bir şeyin göstergesidir, başka bir internet sitesine yönlendirerek, başka birinin hesap bilgilerini çalmaya çalışan biri. | TED | هذا غالباً يدل على شيء يسمى التصيُّد، شخص يحاول سرقة معلومات حساب شخص آخر عن طريق توجيههم إلى موقع آخر |
Bu oyundan ve başkasının kız arkadaşını çalmaya çalışan kendini beğenmiş göt lalelerinden de nefret ediyorum. | Open Subtitles | اكره هذه المسرحية وأكره أن أتظاهر اني لا أرى هذا الاخرق الذي يحاول سرقة صديقات الاخرين |
Bisikletini çalmaya çalışan şu çocuk mu? | Open Subtitles | هل هو الولد الذي حاول سرقة الدراجة؟ |
Jared'in arabasını çalmaya çalışan adam bu mu? | Open Subtitles | هذا الرجل الذي حاول سرقة سيارة جاريد؟ |
Onlar kadınlarını çalmaya çalışan Vikingleri kandırmak için adlarını değiştirdiler. | Open Subtitles | بدلّوا الأسماء ليخدعوا الفايكنكز الذي كانوا يحاولون سرقة نسائهم |
Arabayı çalmaya çalışan o. | Open Subtitles | هو من حاول أن يسرق سيارتي فجأة أنا الشرير |
Beni namusunu çalmaya çalışan bir çapkın falanmışım gibi hissettiriyorsun. | Open Subtitles | أنت تجعلنى أشعر كأنّني مجّرِمة... تحاول سرقة طهارتكَ أو ماشابه. |
Bu ani hareketler nilüferlerin avladıklarını çalmaya çalışan küçük amfipodları uzaklaştırır. | Open Subtitles | ..هذه الحركات المفاجئة تهدف لطرد (مزدوجات الأرجل) الدقيقة .(التي تحاول سرقة طعام (زنابق البحر |
Sen arabasını çalmaya çalışan bir serserisin. | Open Subtitles | انت لص تحاول سرقة سيارته |
Muhtemelen gözünüzde daha çok bir bodrumda oturmuş ve kötü niyetli şeyler yapan solgun bir çocuk ya da kimlik bilgilerinizi çalmaya çalışan karanlık bir suçlu veya siyasi bir gündemi olan uluslararası bir düzenbaz canlandı. | TED | الصورة التي تتبادر إلى ذهنك من المرجح أن تكون لطفل شاحبٍ يجلس في الطابق السفلي يقوم بشيءٍ مؤذٍ، أو مجرمٍ غامضٍ يحاول سرقة هويتك، أو لمجرمين دوليين بأجندة سياسية. |
Kimliğinizi çalmaya çalışan her korsan için bir araç yaratan başka bir korsan var. Bu araç bir afet sonrası sevdiklerinizi bulmaya ya da bir petrol sızıntısı sonrası çevre kalitesini gözlemlemeye yardım edebilir. | TED | في مقابل كل قرصانٍ إلكتروني يحاول سرقة هويتك يقوم أحدهم ببناء أداة ستساعدك على إيجاد أحبائك بعد كارثة ما أو على مراقبة حالة البيئة بعد تسربٍ للنفط. |
Ludendorff, Almanya'dan kaynaklarını çalmaya çalışan bir müttefiği daha fark ettiği için kızgındı. | Open Subtitles | لودندورف" كان غاضب لإيجاد حليفاً مرّة" اخرى يحاول سرقة المصادر من ألمانيا |
Sen de altınımı çalmaya çalışan bir maymunsun. | Open Subtitles | وأنتِ قردٌ، يحاول سرقة ذهبي، |
Kont Olaf, servetlerini çalmaya çalışan korkunç bir adamdı. | Open Subtitles | الكونت "أولاف" رجل رهيب حاول سرقة ثروتهم. |
Arabamı çalmaya çalışan o. | Open Subtitles | هو مَن حاول سرقة سيّارتي |
Bebeğimi çalmaya çalışan sizsiniz! | Open Subtitles | أنتم من حاول سرقة طفلي |
Onlar suratlarımızı çalmaya çalışan küçük mavi uzaylılar! | Open Subtitles | هؤلاء الفضائيون الأقزام الزّرق يحاولون سرقة وجوهنا |
Buraya geldiklerinde, onlara, ülkemi çalmaya çalışan hırsızlar hakkındaki düşüncelerimi ifade etme fırsatını bulmuş olacağım. | Open Subtitles | عندما يأتون إلى هنا، سأقتنص ... فرصة للتعبير عن رأيي بشأن اللصوص الذين يحاولون سرقة بلادي |
Öğle yemeği parasını çalmaya çalışan futbol takımından ahmağın biriyle. | Open Subtitles | مع أحمقٍ ضخم حاول أن يسرق مال غداءه |