Buradakiler ise Çamaşır makinası olan, ama evlerinde diğer makinalar olmayan kişiler, sadece iki ünite kullanıyorlar. | TED | وهؤلاء الذين يملكون الغسالة الكهربائية دون بقية اللات المنزلية يستخدمون وحدتين |
Ve siz aşağı indikçe, yüzeydeki Çamaşır makinası sakinleşir. | TED | بينما تنزلون, الغسالة في السطح تبدأ بالهدوء |
İşte bu kullanılmayan karaciğer parçalarını alıyoruz, ve Çamaşır makinası gibi bir cihaza yerleştiriyoruz bu cihaz hücrelerin tamamını temizliyor. | TED | إذاً، يمكننا أن نأخذ هياكل هذه الأكباد، والتي لن تستخدم في شيء آخر، ومن ثم نضعها في جهاز يشبة الغسالة يسمح بإزالة الخلايا الكبد. |
Sana yeni bir Çamaşır makinası ve kurutucu aldım... ..eskileri de 50 papele sattım. | Open Subtitles | اشتريت لك غسالة ومجففاً جديدين، وبعت القديمين مقابل خمسين دولار. |
Düğün hediyesi olarak sana buzdolabı ya da Çamaşır makinası ya da istediğin herhangi bir ev aletini alacağım. | Open Subtitles | فيذلكالوقت،كهديةزواج... سأحضر لك ثلاجة أو ... غسالة كهربائية |
Bana bir saat, radyatör, Çamaşır makinası getir. | Open Subtitles | اجلب لي ساعة, غسّالة... |
Çamaşır makinası çalışırken su soğuk akar. | Open Subtitles | إنه البرد فقط اثناء عمل الغسالة |
Çamaşır makinası arayıp, söyledi. | Open Subtitles | هاتفتني الغسالة وأخبرتني |
Hayır. Çamaşır makinası ayarı olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | لا, لا اعتقد بأنها تجلس على غسالة. |
Biraz Çamaşır makinası içinde olmaya benziyordu. | TED | كما لو أننى داخل غسالة ملابس |
Bu Çamaşır makinası, bayan kokytel garsonu değil. | Open Subtitles | إنها غسالة وليست نادلة حانة |
Azgın köpek Barry, GE Çamaşır makinası ve kurutucusu almaya gidiyor. | Open Subtitles | (باري)، الكلب الأحدب... يتسوّق لشراء غسالة ومجفف (جي إي... |
-Hadi Çamaşır makinası! | Open Subtitles | هيا يا غسّالة! |