Bir Nazi subayı Gagarinlerin evini ele geçirmiş, o ve ailesi çamurdan bir baraka yapıp içinde yaşamışlardı. | TED | وأخذ مكتب النازي بيت جاجارين وبنى وعاش هو وعائلته في كوخ من الطين |
Ben, Marge ile domuz gibi çamurdan bir arı kovanında hapsolmuşken, sen ve Maude süslü kalenizde krallar gibi yaşıyorsunuz. | Open Subtitles | الأمر فقط انّك ومود تعيشون معًا عيشة ملكية في قصركم الخيالي بينما لدي مارج محبوسة هناك مثل الخنزير باناء من الطين |
Daireler çizerek balık sürülerinin etrafında çamurdan bir duvar örüyor. | Open Subtitles | ،وبالسّباحة في دائرة ضيّقة فإنه يصنع حلقة من الطين المتزايد حول سرب من السّمك |
Lider yunus kuyruğunu deniz zeminine çarpıyor ve çamurdan bir çember oluşturuyor. | Open Subtitles | يضرب الدولفين القائد بذيله قاع البحر مثيرة حلقة من الطين |
Duvarları çamurdan bir şehir. Altın rengi. | Open Subtitles | مدينة اسلامية وحوائطها من الطين , ذهبيه |
Peki, biz bir defasında çamurdan bir volkan yaptık. | Open Subtitles | حسناً, صنعنا بركاناً من الطين ذات مرة |