| - Hadi gidip Çantalarını getirelim. | Open Subtitles | أكيد لنذهب لأخذ حقائبك بحاجة لمساعدة ، آني؟ |
| Şey, Çantalarını şimdiye kadar toplamışsındır diye düşünüyordum. | Open Subtitles | حسناً ، اعتقدت أنكِ ستحزمين حقائبك الآن. |
| Kapıcı! Bayanın Çantalarını getir ve onları içeri al, lütfen. | Open Subtitles | أيها العامل ضع حقائب الأنسة فى الخلف وخذهم إلى الداخل. |
| Ben erkeklerin kızların Çantalarını taşırken gördüğümde, tuhaf olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | عندما أري فتيان يحملون حقائب الفتيات , اعتقد انه غريب |
| Öğrencilerimizin çoğu sırt Çantalarını oradan almışlardır. | Open Subtitles | و الكثير من طلابنا يشتري الحقائب المطوية من هناك |
| Jasmeet Çantalarını hazırladı ama ben hayır dedim. | Open Subtitles | جاسميت حزمت حقائبها بالفعل ,لكنني قلت لا |
| Çantalarını toplama, hoşça kal da deme sadece gözlerini kapat ve evet de. | Open Subtitles | لا تحزمى حقائبك وتقومى بالوداع فقط أغلقى عينيكِ وقولى نعم |
| Çantalarını arka odaya koyabilirsin. | Open Subtitles | اظن انهُ بإمكانكِ وضع حقائبك في الغرفة الخلفية هناك |
| - Çantalarını unuttun. - Hayır evlât, hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ـ نسيت حقائبك ـ لا، هذه هي ، يا بنيتي |
| Delaware gezisi için Çantalarını hazırla, bebeğim! | Open Subtitles | إحزم حقائبك لتلك الرحلة عبر الـ ديليوير يا حبيبي! |
| Tatlım, Çantalarını bırak. | Open Subtitles | عزيزتي .. فلتنزلي حقائبك نحن لا نعض |
| Sen Jake'e geldiğini haber ver. Ben de Çantalarını alayım. | Open Subtitles | لما لا تخبري"جايك" أنك هنا وانا سأخذ حقائبك. |
| Çünkü sırt Çantalarını yapan insanlar popülerlikten anlamıyor. | Open Subtitles | لأنّ صانعوا حقائب الظهر ليسوا مجارين للعصر |
| Aksilikten mi bahsediyordum, onların bütün el Çantalarını çalan kimdi? | Open Subtitles | على ذكر التنازع, من قام بسرقة كل حقائب اليد خاصتهم؟" |
| Annen sana kızların Çantalarını karıştırmamanı söylemedi mi? | Open Subtitles | ألم تقل لك امك ألا تتجسس على حقائب الفتيات ؟ |
| Şuradaki geç bayana Çantalarını taşımasında yardım edin. | Open Subtitles | مساعدة صغيرة في حمل الحقائب لتلك السيدة الجميلة هنا |
| Hole ıslak Çantalarını atmayı bırakmanda anlaştık sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّنا وافقنا على كوننا سنخفّض الإجمالي أنت تعرفين رمي الحقائب الرطبة حول الشيء |
| Onu dışarı attılar. Çantalarını sokağa koydular. | Open Subtitles | لقد طردتماها ووضعتما حقائبها في الشارع. |
| Eve gidip Çantalarını toplasan iyi olur. Yarın yola gidiyorsun. | Open Subtitles | على كل شخص الذهاب لمنزله ويعد حقائبه للسفر |
| Çantalarını topla. Döndüğümde gidiyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | .أحزمي حقائبكِ عندما أعود، سنرحل، إتفقنا؟ |
| caddy’si olmayan insanları tepeye taşırdım. Golf Çantalarını en tepeye taşırdım ve onlar da bana bir dolar öderlerdi. | TED | لكي انتظر اللاعبين .. واحمل حقائبهم الى الاعلى .. وكانوا يدفعون لي دولارا لقاء ذلك |
| - Haydi Çantalarını arabaya alalım. | Open Subtitles | - دعنا نَحمل حقائبِكَ إلى سيارتِي - |
| Çantalarını topla, Belle. Bitirdiniz. | Open Subtitles | اجمعي أغراضكِ أيتها الحسناء لقد إنتهيتِ. |