Bayan, çantanıza yardım edebilir miyim? | Open Subtitles | سيدتي ، هل يمكنني تعطيك اليد مع حقيبتك ؟ |
Söz konusu çantanıza bakacağım ve 24 saat kasamda tutacağım. | Open Subtitles | اوافق ان اخذ حقيبتك واحفظها عندي في القبو لفتره هي 24 ساعه |
Yiyin. çantanıza koyun. | Open Subtitles | أإكلوها ,ضعوها في حقيبتك ,لا يهمني ما تفعلون بها |
Evet, siz. çantanıza bakabilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع أن أنظر في حقيبتكِ , رجاءاً ؟ |
Ve o kadar kılık değiştirirken onu kendi çantanıza değil, Carlotta Adams'ın çantasına koydunuz. | Open Subtitles | وفي خضم كل هذه التبديلات في الملابس، سيدتي تركتي النظارات في حقيبة يد (كارلوتا آدامز) في الحقيقة، في حقيبتكِ |
Parayı alıp çantanıza geri koymanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | عليّ أن أطلب منك أخذ المال وإعادته إلى حقيبتك |
- çantanıza yardımcı olayım mı hanımefendi? | Open Subtitles | هل لي ان احمل حقيبتك, سيدتي؟ نعم. |
-Sepete ve çantanıza bakayım. | Open Subtitles | أريني السلة وأريني حقيبتك. |
Hanımefendi. çantanıza bakmak istiyorum. | Open Subtitles | يا انيسة ,يجب ان ارى حقيبتك. |
çantanıza bakabilir miyim? Makyaj malzemesi. | Open Subtitles | هل يمكنني رؤية حقيبتك ؟ |
çantanıza dökülmüş. | Open Subtitles | إنسكب في حقيبتك |
çantanıza biraz pastırma koyun. | Open Subtitles | ضع بعض اللحم في حقيبتك |
Daha sonra çantanıza baktım. | Open Subtitles | ثم نظرت الى ما في حقيبتك |
- çantanıza mı koyardınız? | Open Subtitles | تضعهــا في حقيبتك ؟ |
Ve bu yelpazeyi size verdiğimde Lord Grantham kızar diye el çantanıza saklamıştınız. | Open Subtitles | وحين أعطيتك هذه المروحة أخفيتها في حقيبتك (في حالة غضب السيد (غرانثام |
çantanıza bakmak zorundayım. | Open Subtitles | سأضطر لتفتيش حقيبتك. |
Şimdi, günübirlik gezi çantanıza bakarak ona ulaşabileceğinizi düşünüyorum. | Open Subtitles | {\pos(195,230)} الآن,أفترض من حقيبتكِ لرحلتكِ الصباحية هنا {\pos(195,230)} أن لديكِ طريقة للوصول إليه |
çantanıza bakmam gerekiyor. | Open Subtitles | أريد إلقاء نظرة على حقيبتكِ. |