| Hayır, mavi-sarılı çantası olan çocuğu... o Maya'nın oğlu... | Open Subtitles | كلا ، الطفل الذي يحمل حقيبة زرقاء وصفراء يكون ولد مايا |
| Ben sadece havalı çantası olan yakışıklı biriyle değil de grup halinde çalıştığınızı sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أنكِ كنت في مجموعة دراسة وليس دراسة مع شخص وسيم يحمل حقيبة أنيقة |
| Şu boylarda, elinde şeker çantası olan küçük bir çocuk gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت فتى صغيرا بهذا الطول يحمل حقيبة حلوى ؟ |
| Dur tahmin edeyim...el çantası olan yakalayıcı. | Open Subtitles | دعني اخمن.. الرجل ذو الحقيبة هو الفاتن |
| Dur tahmin edeyim--el çantası olan yakalayıcı. | Open Subtitles | دعني اخمن.. الرجل ذو الحقيبة هو الفاتن |
| Sarı Adam'ın dışarı çıkıp iyi giyimli ve elinde evrak çantası olan biriyle buluştuğunu gördüm. | Open Subtitles | رأيت "الرجل الأصفر" خارجاً... ويلتقي رجلاً متأنقاً يحمل حقيبة جلدية |
| Gucci çantası olan birine gerçekten yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | يمكنني حقاً مساعدة شخص يحمل حقيبة ماركة (غوتشي). |
| - çantası olan adamı görüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | -لكنك تشاهدين الرجل ذو الحقيبة ؟ -اجل |