"çantasından" - Translation from Turkish to Arabic

    • حقيبة
        
    • حقيبتها
        
    • حقيبته
        
    • محفظة
        
    • محفظتها
        
    • بحقيبة
        
    • شنطة
        
    • محفظةِ
        
    Spor çantasından çıkarılmış bir şeymiş gibi olmasını istedik, bu yüzden gayet kullanışlı oldu. TED أردناه أن يصنعه بشكل كأنه سحبه من حقيبة النادي، لذا فهو نافع إلى حد ما في هذا الصدد.
    Sırt çantasından radyasyon sızacaktır böylece 3 sokak yanılmayla yerini bulabiliriz. Open Subtitles حقيبة الظهر ستسرب إشعاعاً لذا يمكننا تحديد مكانه فى مربع من 4 بلوكات
    Yani Bayan White'ın çantasından çekip aldığınız cüzdan, aldıktan sonra... oradan koşarak kaçtığınız cüzdan, aslında sizin sanıyordunuz. Open Subtitles اذن المحفظة التى انتزعتها من حقيبة سيدة , وايت المحفظة التى هربت بها كنت تظن انها ملكك
    Yeşil lekelere bakın. Kadının dairesindeki çantasından almadıysa nereden aldı? Open Subtitles لاحظ البقعة الخضراء, كيف له ان يحصل عليه الا من حقيبتها داخل شقتها ؟
    Bu sabah metroda bir kadının çantasından cüzdanını çaldı. Open Subtitles سرق محفظة سيدة من حقيبتها في مترو الأنفاق هذا الصباح
    Ve dairenden bulduğumuz eroinler de onun çantasından çaldıkların. Open Subtitles أوه، وحزمة من الهيروين وجدنا في شقتك أنك سرقت من حقيبته.
    Kraliyet habercisinin çantasından birkaç mesajı çalmayı başardım. Open Subtitles لقد رتبت لكى أسرق بعض الدعوات من حقيبة الرسول الملكى
    Sanırım babanın çantasından çıkanlarla ilgili olarak bunu yapmalarını sen istedin, değil mi? Open Subtitles أفترض أنك أردت منهم ذلك بالنظر إلى ما وجدته في حقيبة والدك، أصحيح ذلك؟
    Gaby'nin çantasından bir ped alıp ağzına soktu ve onu tükürdü. Open Subtitles لقد أخذ تامبون من حقيبة غابي وحشرها في فمه حتى امتلأت بلعابه
    Bu bel çantasından hep nefret ettim. Üstündeki kan değil mi? Open Subtitles لقد كرهتُ دوماً حقيبة الظهر هذه تلك دماء عليها، صحيح؟
    Beslenme çantasından her tofu çıkardığında okulda onunla alay edilsin mi istiyorsun? Open Subtitles أتريدينه أن يضايقه زملائه فيالمدرسة.. في كلّ مرّة يُخرج فول صويا من حقيبة غذائه؟
    Fincana ruj bulaştırdın. Bayan Carpenter'ın çantasından aldığın rujdu. Open Subtitles لطخت الفنجان باحمر شفاة, احمر شفاة اخذته من حقيبة السيدة كاربنتر.
    Üzerinde elbise çantasından plastik parçacıklar kalmış. Open Subtitles هناك قطعة من البلاستيك على جسدها من حقيبة الملابس.
    Arabasına yürüdü, kelebekli kırmızı çantasından anahtarlarını çıkardı. Open Subtitles كانت متجهة لسيارتها تخرج المفاتيح من حقيبتها ذات الفراشات
    çantasından acayip şeyler çıkarıp duruyor, çok yozlaşmış. Open Subtitles إنها تخرج الأشياء من حقيبتها مثل مربية الأطفال
    Bir insan onların içine adım atarsa, perinin ona sihirli çantasından üç dilek vermesi gerekirmiş. Open Subtitles حسنٌ ، سمعتُ أنّ لوخطىأحدهمعليها.. فتقوم جنّية بتحقيق ثلاثة أمنيات له، من حقيبتها السّحرية.
    Oradaki meyhaneciye adamımızı tarif ederek çantasından para düşürdüğünü ve bu paraları ona geri vermek istediğimi söyledim. Open Subtitles و وصفتُ غريبنا للجرسون هناك مُدَعِيًا أنه أسقط زوجين من الشلنات من حقيبته و كنتُ أريد أن أعيدهم له
    Görüşmeye girmesinden 10 saniye sonra çantasından otlar çıkınca benim ne hissettiğimi hayal etsene. Open Subtitles تخيل كيف شعرت عندما سقط بعض الحشيش من حقيبته بعد عشرة ثواني من مقابلته الشخصية
    Sanırım çantasından veya ceketinden çıkarmış olmalı. Open Subtitles أفترض أنه أخذه من حقيبته أو معطفه
    - çantasından bir şey çalmaya çalıştı. Open Subtitles لقد مال ليأخذ شيئاً من محفظتها.
    Arabanın içinde olması gereken bir para çantasından haberin var mı? Open Subtitles لقد نصب لنا كمينا، هل كنتى تعرفين بحقيبة المال التى كانت فى السيارة ؟
    - 10 yaşında birinin sırt çantasından 1 kilo eroin buldu. Open Subtitles لقد وجد كيلو من الهيروين فى شنطة طفلة ذو عشر سنوات
    Onu Natalie'nin çantasından mı aldın? Open Subtitles حَصلتَ على ذلك مِنْ محفظةِ ناتالي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more