"çantasındaydı" - Translation from Turkish to Arabic

    • حقيبتها
        
    • في حقيبة
        
    Belki ölü adamdan çaldığı silah çantasındaydı. Open Subtitles ربما المسدس الذي سرقته من الرجل الميت كان في حقيبتها
    Para bunca zamandır çantasındaydı. Open Subtitles لقد كانت تملك المال في حقيبتها طوال الوقت
    Her neyse, kartlar onun çantasındaydı. Open Subtitles على إي حال, البطاقات كانوا في حقيبتها
    Yemek fişlerimiz onun çantasındaydı. Open Subtitles إيصالات الوجبات الخاصة بنا كانت في حقيبة ظهرها
    Pekala, Benjamin Gold'un izin belgesi kurbanın sırt çantasındaydı. Open Subtitles لا تتصرفي كما لو لم تكوني حسناَ خطاب موافقة " بنجامين قولد " وجد في حقيبة الضحية
    Bu, dün Justin' in evrak çantasındaydı. Open Subtitles انظر كانت هذه في حقيبة "جاستن" بالأمس
    - Kocasının telefonu onun çantasındaydı. - Vay be! Open Subtitles لديها هاتف زوجها، في حقيبتها
    Bu çantasındaydı. Open Subtitles لقد كان في حقيبتها
    İlk yardım çantası Aiden'ın çantasındaydı, çanta da uçtu gitti. Open Subtitles عدّة الإسعافات كانت في حقيبة (إيدن) وقد انفجرت. ثمّة أخرى في الشاحنة.
    Bunlar, Amy Nash'in çantasındaydı. Open Subtitles كانت هذه في حقيبة (إيمي ناش)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more