"çantayla" - Translation from Turkish to Arabic

    • حقيبة
        
    • الحقيبة
        
    • بحقيبة
        
    • بالحقيبة
        
    • حقائب
        
    • حقيبته
        
    • حقيبه
        
    Ama şimdilik, o Charlie... ve kafasındaki o kunduz postu çantayla eve gidiyor. Open Subtitles هو حاليا تشارلي وجلد الحيوان الذي على رأسه سيذهب إلى البيت في حقيبة
    Altıncı hissim bana kardeşin Fredo'nun para dolu bir çantayla buraya geldiğini söylüyor. Nerede para? Open Subtitles تنبئنى حاستى السادسة أن أخاك فريدو أحضر حقيبة المال فأين هى ؟
    Annemin işaret dili dersinin mezuniyetinde o çantayla çekildiği bir fotoğraf var bende. Open Subtitles لدي صورة لإمي وهي ترتدي الحقيبة في حفل تخرج لغة الاشارة الخاص بها
    Dinleyin, Bay Samsonite... çantayla ilgili olarak. Open Subtitles سيد سامسونايت. حول الحقيبة, نحن ننوي تعويضك.
    - Bunu sırtında bir çantayla ata binmek gibi hayal etmiştim. Open Subtitles لقد تخيلت الركوب علي ظهر حصان بحقيبة مليئة بالنبيذ تعلمين ؟
    Yemin ederim ki bu çantayla geldi ve çantayı hemen ondan aldım. Open Subtitles أقسم لك بحياتي خرجت بالحقيبة اللعينة ، و أنا أخذتها منها
    Ertesi gün elinde bir çantayla Fransız büyükelçiliğine gitti. Open Subtitles في اليوم التالي ذهب للسفارة الفرنسية حاملاً حقيبة
    FBI ajanları içinde 300 bin dolar olan bir çantayla dolaşmaz. Open Subtitles رجال الأستخبارات لا يتجولون ومعهم حقيبة فيها 300 ألف دولار
    Elinde tamamen para dolu bir çantayla geliyorsun ve oradan kaldırırken birden bire kilidi kırılıp açılıyor öyle mi? Open Subtitles يتصادف وجود حقيبة مليئة بالأموال معك و تمسك بها ثم ينكسر القفل بالصدفة
    Evet ama bak, Şu adam elinde metal çantayla giriyor ve onsuz çıkıyor. Open Subtitles نعم ، لكن الساعة. هذا الرجل يأخذ حقيبة معدنية الى السياره
    Onun tarafını tutuyorsun, ve elinde sadece bir çantayla mı geliyorsun? Open Subtitles تنحاز إلى صفها , وتظهر لي هنا مع حقيبة واحدة صغيرة ؟
    Konuştuğumuz gibi, yapmamız gereken ofiste deri kaplı bir çantayla beklemek. Open Subtitles وبينما نتكلم، هدفنا متواجد في المكتب داخل حقيبة جلدية كبيرة
    Önümüzdeki haftaki bir prömiyere bu çantayla gitmesini çok istiyorum. Open Subtitles و أود أن تحمل هذه الحقيبة بحفل فيلمها القادم
    Uçup gidecek, beni elimde çantayla orada bırakacaktınız. Open Subtitles أنتما الاثنان كنتما ستتركاني أحمل الحقيبة
    Bu çantayla ilgili bana söylemek istediğin bir şey var mı, Çilli? Open Subtitles هل هناك اي شيء تريدين ان تقوليه لي عن هذه الحقيبة الصغيرة يا حلوة؟
    Eğer iki dakika içinde kapıdan şu çantayla çıkmazsam, ikimiz de ölmüş olacağız. Open Subtitles إن لم أخرج من الباب الأمامي بهذه الحقيبة خلال دقيقتين سنموت
    Hayır efendim, tek mesaj bu sabah gelen çantayla ilgiliydi. Open Subtitles لا ، سيدي ، الرسالة الوحيدة كانت عن الحقيبة التي تم تسليمها بوقت سابق
    bu sabah kaza yerinde birilerini çantayla uğraşırken gördünüz mü? Open Subtitles قد رأى أحد ما يعبث بحقيبة الأمتعه عند الحادث بالصباح
    Şehirden ayrılıp, sonra elimde para dolu bir çantayla ortaya çıkamam. Open Subtitles انا لا استطيع مغادرة البلدة او الظهور بحقيبة نقود ممتلئة
    Dükkana bir çantayla geldi; fotoğrafını çektiğimi sanıyordum. Open Subtitles واصطدم بشخص عابر ودفعه لواجهة محل وعندما وصلت هناك عندما كانت الجثة بالحقيبة
    Sadece gecenin bir yarısı alelacele elinde tam otomatik silahlarla dolu bir çantayla çıkması biraz tuhaf oluyor. Open Subtitles عندما يُغادر فى منتصف الليل حاملاً حقائب مليئة بالأسلحة الآلية
    Büyük yarıştan önceki gece, ağzına kadar dolu o çantayla evde olur. Open Subtitles فى ليلة السباق الكبير, سيعود الى منزله مع حقيبته محشوّة
    Eğer tek başına kod çantayla baş edemeyeceksen zaten burada olmazdın. Open Subtitles اذا لم تكوني مستعده للتعامل مع حقيبه الكود لوحدك لما كنت هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more