O, "Alışverişe Çarşıya gittiğinizde çok fazla ellenmiş bir şeyi almazsınız." dedi. | Open Subtitles | قال عندما تذهبين للتسوق في متجر فأنت لا تشترين اي شيء كان موجودا هناك طويلا |
Arkadaşım Amber'in annesi noel zamanı alışveriş yapmak için bizi Çarşıya götürdü. | Open Subtitles | أم صديقتي امبر أخذتنا إلى وسط البلد للتسوق في الكريسماس |
Çarşıya gidip bir jakuzi aldım dans yerini koru, ve zor olan hareketi yap | Open Subtitles | "خرجت للتسوق واشتريت طبل" "اتركوا الطبل وارقصوا على أغاني الجاز" |
Bilmem. Belki Amy'yi ararım. Belki Çarşıya gider alışveriş yaparım. | Open Subtitles | ربما أتصل بآيمي ونذهب للتسوق |
- Cemal, ben Çarşıya iniyorum bir şey lazım mı? | Open Subtitles | -سأخرج للتسوق يا جمال هل تريد شيئاً؟ |
Çarşıya gidip bir kilit ile anahtar aldım | Open Subtitles | "خرجت للتسوق واشتريت جذع شجرة" |
Ben Çarşıya gittiğimde acele etmem | Open Subtitles | "خرجت للتسوق ولم أتسرع في الشراء" |
Çarşıya alışverişe çıkarım. | Open Subtitles | .وأذهب للتسوق في المول |
Çarşıya gidip bir anahtar aldım | Open Subtitles | "خرجت للتسوق واشتريت مفتاح" |
Çarşıya gidip bir pizza aldım, | Open Subtitles | "خرجت للتسوق واشتريت بيتزا" |
Çarşıya gidip bir takı aldım. | Open Subtitles | "خرجت للتسوق واشتريت مجوهرات" |
Çarşıya gidip bir mango aldım | Open Subtitles | "خرجت للتسوق واشتريت مانغو" |
Çarşıya gidip biraz pirinç aldım | Open Subtitles | "خرجت للتسوق واشتريت سيارة" |
Çarşıya bizzat ben gittim. | Open Subtitles | "انني ذهبت للتسوق شخصيا |