çatımın altında olmayacak. Anne sözü. | Open Subtitles | لن يفعلاهاً تحت سقف بيتي اعدك بصفتي أمّا. |
ama çatımın altında yaşayan biri ile daha uğraşamam. | Open Subtitles | ولا أريد التعامل مع أحداً منهم تحت سقف منزلى |
Daha doğurmadın. Hâlâ çatımın altında yerin var. | Open Subtitles | لم يخرج من رحمِكِ بعد، مازال بإمكانك البقاء تحت سقف بيتي |
Zina ve fisk ü fücur. Şu anda ben sizinle konuşurken çatımın altında olan işte bu. | Open Subtitles | زنا و خطايا الجسد , ذلك ما يحدث تحت سقفى الآن بينما أتكلم معك |
Şayet Tullius'la münasebetiniz geri dönülmez bir yola girerse bilin ki çatımın altında size her zaman yer vardır. | Open Subtitles | لو ان الوضع ضِد (توليوس) تحول إلىموقفبعيد... تعرفين دائماً بإمكانك المجيء أسفل سقفى. |
Benim çatımın altında çok daha rahat ederdi. | Open Subtitles | كانت ستكون أكثر راحة هنا ، تحت سقف شقتي |
Oğlun benim çatımın altında yetiştirilecek tıpkı senin babamın çatısı altında yetiştirildiğin gibi. | Open Subtitles | ديك ع ن تثار تحت سقفي - - كما أثيرت لك تحت سقف والدي. |
Benim yüzüm. Benim çatımın altında. | Open Subtitles | أمامي، و تحت سقف منزلي |
Yeter, Joe'ya bazı kuralları izah etmeliyim çatımın altında yapabilecekleri, yapamayacakları. | Open Subtitles | اسمعي عليّ ان اوضح بعض (القوانين لـ (جو ما يمكن ولا يمكن ان يحصل تحت سقف بيتي |
Benim çatımın altında oluyordu. | Open Subtitles | كان الأمر يحدث تحت سقف شركتي؟ |
Benim evimde, çatımın altında, benim yatağımda. | Open Subtitles | ـ في منزلي، تحت سقف بيتي |
Şayet Tullius'la münasebetiniz geri dönülmez bir yola girerse bilin ki çatımın altında size her zaman yer vardır. | Open Subtitles | لو ان الوضع ضِد (توليوس) تحول إلىموقفبعيد... تعرفين دائماً بإمكانك المجيء أسفل سقفى. |