"çatal" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشوكة
        
    • بشوكة
        
    • شوك
        
    • الشوك
        
    • بالشوكة
        
    • المائدة
        
    • الشوكات
        
    • وشوكة
        
    • شوكه
        
    • شوكات
        
    • الفضيات
        
    • فورك
        
    • أشواك
        
    • بشوكه
        
    • الفضية
        
    Plastik köpük bir tabaktan bir parça brokoli alırken çatalı tabağa geçirmeden çatal kullanmak beyin ameliyatı kadar zor olacaktır. TED و عند استخدام شوكة لالتقاط قطعة بروكلي من صحن بلاستيكي من دون خرق الشوكة للصحن سيكون الامر صعبا كجراحة الدماغ
    Sana kaç defa söyledim, çatal tabağın solunda durur, bıçak da... Open Subtitles كم مرة قلت لك, الشوكة الى اليسار .. والسكين الى ..
    Böyle çatal gibi ağaçtan bir aleti vardı, onunla su arardı. Open Subtitles كان لديه عصا خشبية تشبه الشوكة كان يحفر ليبحث عن المياه
    Üç ordövrü birden almak için yapılan bir çatal tasarımı değil, ki lobide oldukça faydalı olurdu diyebilirim. TED إنها ليست بشوكة مصممة للإمساك بثلاثة مقبلات في آن واحد، والذي يمكن أن يكون مفيدا خارجا في الردهة، يمكنني القول.
    Çünkü hayret ettim içerdeyken bir türlü plastik çatal alamadım. Open Subtitles لأن ذلك كان شيئاً مضحكاً. لم أستطع الحصول على شوك فى السجن.
    Her neyse. Bana söz ver Kate bir daha ki sefer bunu yapmaya karar verdiğimizde çatal getirmeyi unutmadıklarından emin ol. Open Subtitles فقط عديني يا كايت ان قمنا بهذا العمل مرة أخرى أن لا ننسى الشوك
    Evet, hem bıçak hem kaşık hem çatal kullanacağım üzerinde. Open Subtitles لن أتردد في قطعك بالسكين والملعقة ثم إلى الفاه بالشوكة
    Anlaşıldı. Şeker kâsesindeki bir çatal kadar işe yarar ancak. Open Subtitles يالطرافة، أقسم أنها مفيدة بقدر الشوكة في وعاء السكر هنا.
    Sentetik madde başarılı olamıyor, aynı plastik bir çatal gibi. Yapacağı iş için yeterince güçlü değil. TED هذه المواد الاصطناعية فاشلة تماماً مثل هذه الشوكة البلاستيكية ليست قوية بما يكفي لأداء عملها.
    Gene Natasha'ya çatal bıçak kullanmayı öğretiyor ve Natasha bir başka alet kullanma dersi veriyor. TED وكان جين يُري نتاشا كيف تستعمل الشوكة و السكين، ثم قامت نتاشا برد درس استعمال أدوات الطعام إليه.
    Yanında çatal ve kaşıkla bıçağın zararsız gözükür. Open Subtitles لقد قمت بوضع سكينك مع الشوكة و الملعقة وهذه اشياء تبدو غير مؤذية
    Düş yakamdan.Ve parmakların yerine çatal kullan. Open Subtitles ‫لماذا لاتتوقف عن إزعاجي؟ ‫ولماذا لاتستخدم الشوكة بدلاً من أصابعك؟ ‫
    Yamyamlar çatal kullanmaya başlasaydı buna da gelişme der miydiniz? Open Subtitles إذا إستخدم آكلي لحوم البشر الشوكة والسكين هل ستُسمي هذا تطوراً أيضاً؟
    Billy, mezarını çatal ve kaşıkla kazmayı bırakmanı istiyorum. Open Subtitles ..بيلي,أنا اريدك ان تتوقف عن حفر مقبرتك بشوكة و ملعقة
    çatal,bıçak ve sıcak suyumuz var. Sıcak su... Evet, ona yangın söndürücüyü de verdim! Open Subtitles لدينا شوك وسكاكين ومياه ساخنة نعم.وأعطيته طفاية الحريق
    Bana tüm çatal, bıçakları da öğretirsiniz. Open Subtitles وتستطيع تصويبى عند استخدام الشوك والسكاكين
    Otelde, pizza için bu makuldü... ama restoranda çatal kullan. Open Subtitles كنت تحتاجها بالأمس مع البيتزا لكن هنا ستأكل بالشوكة
    Gümüş çatal bıçak öğürtür beni. Plastik çatal bıçak kullanmam lazım. Open Subtitles أوانى المائدة تجعلنى أتقيأ لذلك أضطر لأستخدام البلاستيك منها طوال الوقت.
    Balık bıçağı veya çatalı yoksa, daha ufak bir bıçak veya çatal kullanın. Open Subtitles إن لم تكن هناك اياً من الشوكات, استعمل السكين والشوكة الصغيرة لأكل السمك
    Onlara, bıçak ve çatal tutan, yakasında peçete olan bir çılgına dikkat etmelerini söyleriz. Open Subtitles ونخبرهم أننا نبحث عن مجنون معه منديل وبجيبه سكّين وشوكة
    Baslarını kaldırdıklarında tavuk tabağı boştur Jeb Amca'nın eline de bir çatal saplanmıştır. Open Subtitles عندما يعودون من المهمه سوف يجدون طبق الدجاج فارغا والعم جيب الذي لديه شوكه خلال باطن كفه
    Şimdi gidip pasta ve 3 çatal alacağım; kimse beni durduramaz. Open Subtitles سأحضر كعكة وثلاث شوكات ولن يوقفني أحد
    çatal, bıçak suya sonra daha çok suya ve peçeteye. Open Subtitles من الفضيات التي تدخل للماء، وللمزيد من الماء، وعلى المناديل.
    Kızıl çatal'a gelirsek batıya doğru takip edip Nehirova'ya gidebiliriz. Open Subtitles لو ذهبنا إلى "ريد فورك" يمكننا تتبعه إلى غرب "ريفرن"
    Tuz, ketçap ve domates sosu biber, kibrit, tuvalet kağıdı, antiseptik, vitamin hapları konserve açacağı, bıçak, çatal, kaşık." Open Subtitles ملح، كاتشب الطماطم و الصلصات فلفل، أعواد ثقاب، ورق حمام، مُطهر و أقراص فيتامينات فاتحة علب، سكاكين أشواك و ملاعق
    Veri tabanımızda elinde bıçak ve çatal olan birisini yakaladık. Open Subtitles لدينا شخص ما داخل قاعدة البيانات بشوكه وسكين
    çatal bıçaklar lastikle toparlanıp baloncuklara sarılacak. Open Subtitles يجب تغليف الادوات الفضية بالمطاط ثم بالاكياس، هل فهمتما؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more