"çatalını" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشوكة
        
    • شوكة
        
    • شوكتك
        
    • والشوكة
        
    Servis Çatalını sol elinize alın servis kaşığını da sağ elinize. Open Subtitles - هذه خضراء. هذه بيضاء - تكون الشوكة في يدك اليسري
    İyi izle, Stewie. Chris, Çatalını görüyorum ve kepçeyle arttırıyorum. Open Subtitles احسنت ياستوي ،حسنا كريس ارفع الشوكة و مغرفة المرق
    Çatalını vurmayı kes. Open Subtitles توقف عن طرق تلك الشوكة, إنها تستخدم في الأكل, لا في اللعب
    Ama o, bifteklere ızgara Çatalını saplamayı ve onları defalarca ters çevirmeyi sürdürmüş. Open Subtitles ولكنه بقي يلصقها في شوكة الشواء ويقلبها تكرارا ومرارا
    Plastik Çatalını alıp, Open Subtitles فعندما تلتلقط شوكتك البلاستيكيه
    Fei-hung, o bir biftek, bıçağını ve Çatalını kullan. Open Subtitles فاي هونج , استعمل السكين والشوكة لتقطيع اللحم
    Orada dur. Bıçağını ve Çatalını da al. Open Subtitles قف هناك، وخذ الشوكة والسكين معك
    Elbette, yazıklar olsun bize. Çatalını bırak, albayım. Open Subtitles العقيد أيها الشوكة أنزل بالطبع,
    Hayır, Çatalını sol elinle tut. Open Subtitles كلّا، امسكَ الشوكة بيدكَ اليُسرى.
    Çatalını bırak. Buraya gel. Open Subtitles ضع الشوكة جانباً و تعال إلى هُنا.
    Çatalını düzgün tut, Erik! Open Subtitles امسك "الشوكة" بطريقة صحيحة، (إريك)!
    İşte faydalı bir ipucu: her zaman dıştan içe doğru yersiniz bu yüzden salata düzeni için salata Çatalını yemek çatalının dışına ve salata bıçağını yemek bıçağının dışına koyacağız. TED إليك نصيحة مفيدة: أنت دائما تأكل من الداخل إلى الخارج إذاً للإعداد للسلطة، سنقوم بوضع شوكة السلطة إلى خارج شوكة العشاء وسكين السلطة إلى خارج سكين العشاء.
    Başka masanın Çatalını aldı. Open Subtitles لقد أخذ شوكة من الطاولة الأخرى
    Restoranda Thomas'ın Çatalını çaldığını görmedim mi sanıyorsun? Open Subtitles ألا تظن انني رأيتك تسرق شوكة توماس
    Çatalını al dedim. Open Subtitles فقط إلتقطي شوكتك إلتقطيها
    Çatalını oraya öylece daldırman, iğrenç bir şey. Open Subtitles هذا مقرف غرس شوكتك هناك
    Çatalını al. Open Subtitles إلتقطي شوكتك
    O lokmasını yuttu, bıçak ve Çatalını aşağı bıraktı. Bana baktı. Open Subtitles مَضغَ، مُبتَلَع، وَضعَ له السكين والشوكة أسفل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more